29 Aralık 2015 Salı

BÖLGE ŞEKİLLENİRKEN KIBRIS ELDEN GİDİYOR AKP HÜKÜMETİ UYUMA VEBALİ AĞIR OLUR Doğu Akdeniz, Orta Doğu’da sınırların yeniden çizilmesiyle şekillenirken Kıbrıs elimizden gidiyor Dışişleri ve Kıbrıs ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanlığı da yapan Gürel, Doğu Akdeniz’in yeniden yapılanmasının Türkiye’den 1923’ün rövanşının alındığı anlamına geldiğini ifade etti. Gürel, “Çünkü Türkiye’de dediklerini yapacak hükümet var” dedi. Ciddi kaygılarım var Türkiye’nin güvenlik haklarının elinden alınacağını vurgulayan Gürel, “Garanti aynı zamanda anayasal sistemin garantisidir. Yeni formülle Türkiye’nin garantisi kalmayacak. Benim anladığım bu. Bunu önlemek gerekir” ifadelerini kullandı. Bölge şekillenirken Kıbrıs elden gidiyor Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Doğu Akdeniz’deki şekillenmenin hızlandığını belirterek hükümeti Kıbrıs konusunda uyardı. 55, 56 ve 57. Hükümet dönemlerinde Kıbrıs ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanlığı da yapan Gürel, Doğu Akdeniz’in yeni yapılanmasının aynı zamanda Türkiye’den 1923 yılının rövanşının alındığı anlamına geldiğini ifade etti. Gürel, “Bu karışıklıkta artık bölgede her şeyi kaynayan kazana atıyorlar. Türkiye’den 1922-23’ün rövanşını alıyorlar, buna Kıbrıs da dahil. Türkiye’de her dediklerini yapabilecekleri bir hükümet var, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz yeniden düzenlenirken neden olmasın diye düşünüyorlar” dedi. Orta Doğu’da yeni harita Orta Doğu’da sınırların belirlendiğine dikkat çeken Gürel şunları söyledi: “Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyi Kürt olur. Irak, Suriye’nin ortasından başlayarak doğusunu da kapsayacak şekilde birleşik Sünni devleti; Irak’ın güneyi Şii devleti; Suriye’nin batısı da Nusayri devleti olur. Nusayri devletinde Rusya’nın etkisi devam eder. Rusya şu anda zaten orada sınır çiziyor. Benim gördüğüm bu.” Ciddi kaygılarım var Şükrü Sina Gürel, Doğu Akdeniz’de kaynayan kazanın içine Kıbrıs’ın da atıldığını söyleyerek şunları kaydetti: “Doğu Akdeniz şekillenirken Türk tarafı bir şey yapmıyor. Bu nedenle Kıbrıs’ı da içine alıyorlar. Son yaşanan gelişmelere ilişkin olarak ciddi kaygılarım var. Önümüzdeki süreçte Kıbrıs’ta Annan Planı’na benzer bir plan ve yeni referandum gündeme gelebilir. Bu noktada İngiltere’nin Kıbrıs’ta üssü olmaya devam eder ama Annan Planı’ndaki Ağrotur ve Dikelya üslerini Avrupa dış politika savunma ve güvenlik politikası dışında tuttu. Bu da ABD’ye istediğim gibi kullandırırım anlamına gelir. ABD ve İngiltere’nin gizli anlaşması bu yönde.” Türkiye’nin güvenlik haklarının elinden alınacağını da vurgulayan Gürel şöyle devam etti: “Oradaki oyun şu: KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı garantiler devam edecek derken Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis garantiler olmayacak diyor. Bizim hükümetimiz ise garantiler olmadan olmaz diyecek. Kıbrıs’ta iki kurucu devlet ama bir bütün devlet olacak. Kurucu devletten sadece Türk tarafını Türkiye garanti etmiş olacak. Bu formülde kimse yalan söylememiş olacak. Bu formül kimseyi yalancı pozisyonuna düşürmüyor.” Anayasal sistem Bu formülün hiçbir işe yaramayacağını da kaydeden Gürel, “Nedeni ise garanti sadece güvenlik garantisi değildir. Garanti aynı zamanda bütün sistemin garantisinin yürümesidir. Anayasal sistemin garantisidir. Güvenlik garantisidir. Fiilen garanti kalkacak, Türkiye’nin garantisi kalmayacak. Benim anladığım bu. Bunun önüne geçmek gerek ve sürekli anlatmak gerek” ifadelerini kullandı. Ardıl devlet kavramı Formülün hayata geçmesi için 1960’taki savı ileri süreceklerini belirten Gürel sözlerini şöyle tamamladı: “İlk olarak 1960 garanti antlaşması kalkıyor. Madem, o zamanki Kıbrıs Cumhuriyeti ortadan kalkıyor, garantörlük anlaşması da ortadan kalkıyor diyecekler. Böyle bir şey olamaz. Uluslararası hukuka baktım. Uluslararası hukukta antlaşmaların bitmesi ve sona ermesiyle ilgili konularda orada ardıl devlet meselesi var. Ardıl devlet ise yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ardıl devleti ise yeni kurulacak olan bütün devlet olmalıdır.” Fatih Erboz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder