3 Mart 2016 Perşembe

AYM Başkanı Zühtü Arslan’dan MİT çıkışı! Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan MİT'e olağanüstü yetkiler veren yasaya muhalefet etti. Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesini sağlayan karara imza atmasının ardından yandaş medyanın hedefine oturtulan AYM Başkanı Zühtü Arslan, MİT’e olağanüstü yetkiler veren yasaya da muhalefet etti. Arslan, muhalefet gerekçesinde, “Haberleşme hürriyeti vazgeçilmez bir haktır” dedi. Asuman ARANCA / ANKARA Anayasa Mahkemesi, MİT yasasının bazı maddelerini iptal ederken MİT’e verilen olağanüstü dinleme yetkisi maddesinin iptalini ise reddetti. Bu ret kararına Başkan Zühtü Arslan ile üyeler Engin Yıldırım, Alparslan Altan, Erdal Tezcan ve Emin Kuz muhalefet şerhi düştü. Bu maddelerin iptal edilmesi gerektiğini belirten muhalif üyeler, gerekçelerini şöyle açıkladı: HABERLEŞME HÜRRİYETİ Haberleşmenin gizliliğinin ihlali kişisel özerklik ve özgürlük alanına ağır bir müdahaledir. Buna müdahale, ancak belli meşru amaçların zorunlu kıldığı çok istisnai durumlarda ve ölçüde haklılaştırılabilir. Ancak, iletişimi denetleme yetkisinin kontrolsüz bir şekilde idari makamlara tanınması ve yetkinin kötüye kullanılması, bizatihi korunmak istenen değerleri ortadan kaldırabilecek sonuçlar doğurabilir.. SUÇ İŞLEME ŞÜPHESİ YETMEZ MİT’le hiçbir şekilde ilgili bulunmayan çok geniş bir kesimi kapsayan bu kişilerin (Yurt dışındakiler, yurtiçindeki yabancılar ve ankesörlü telefonla görüşenler) iletişimleri, ancak anayasanın 22. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında hakim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda da en geç 24 saat içinde hakim onayına sunulmak kaydıyla, yetkili merciin emriyle denetlenebilir. Bu kişilerin belli bir suçu işlediği ya da işleyeceği şüphesi, terör örgütlerine ya da yabancı istihbarat teşkilatlarına mensup olup olmadıkları gibi hususlara bakılmaksızın “önleyici istihbarat elde etmek” veya “Analiz yapabilmek” amacı gibi oldukça geniş bir çerçevede kapsamın belirlenmesi yoluna gidilmiştir. POLİS DEVLETİ OLUR Demokrasiyi korumak için başvurulan bu tedbirlerin kötüye kullanılması durumunda, “polis devleti” uygulaması haline geleceği ve bizzat korunmak istenen demokrasiyi yok edebilecek potansiyele sahip olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle iletişimin denetlenmesi tedbirinin kötüye kullanılması karşısında yeterli ve etkili güvencelerin sağlanması bir zorunluluktur. Bu güvencelerin başında yargısal denetim gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder