10 Mayıs 2017 Çarşamba

AKP HÜKÜMETİ,DEVLETİ YÖNETENLER İLE ADALARIMIZIN YUNANİSTAN TARAFINDAN İŞGAL EDİLMESİNE SESSİZ KALANLAR SİZLER İKİYÜZLÜSÜNÜZ.! HANİ SİZİN İÇİN 1KARIŞ TOPRAK DEĞERLİYDİ? HANİ 1 KARIŞ TOPRAK İÇİN ÖLÜRDÜNÜZ? YUNANİSTAN BİZE AİT 8 ADA VE BİRSÜRÜ ADACIK,KAYALIKLARA GÖZ GÖRE GÖRE EL KOYARKEN NEDEN HALA SUSKUNSUNUZ? NEDEN BUNA KARŞI ÇIKMIYORSUNUZ? BUMU SİZİN VATAN SEVDANIZ? HEPİNİZE YAZIKLAR OLSUN.!!! ÜMİT YALIM İŞGALİ AÇIKLADI... ANKARA'DA AĞIR DEPREM!.. ÜMİT YALIM: TEHDİT ARTIK YURT İÇİNDE ÜMİT YALIM: SUBAYLARIN ELİ KOLU BAĞLI ÜMİT YALIM: HÜKÜMET İŞGALDEN HABERDAR Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Ümit Yalım'dan ağır iddia! "Subaylar bu işgalden alabildiğine rahatsız. Onlar, adalarla ilgili her gelişmeyi hemen Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'ne anında rapor ettiklerini ama hiçbir şey yapılmadığını" savunan Yalım: "SUBAYLARA ŞOK TALİMAT" "Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda görevli subaylara, 'İşgal altındaki adalara yaklaşmayın' talimatı var. Subaylar da 'Burası bizim devriye alanımız. Eğer gitmemizi istemiyorsanız yazılı emir verin' diyor. Sahil Güvenlik Komutanı ve kurmay başkanı da yazılı emir veremiyor. Subaylar da işgal edilen adalar dahil o bölgede dolaşıyor" iddialarında bulundu. "TEHDİT TÜRK TOPRAKLARINDA YANİ YURT İÇİNDE OLDUĞU İÇİN ASKER KIPIRDAYAMIYOR" İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi değiştirildiği için Genelkurmay Başkanlığı'nın "elinin kolunun bağlandığını" savunan Yalım, "Yasaya göre asker, yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmakla yükümlü. Temmuz 2013'e kadar yurt içinde de tehditten sorumluydu. Bu tarihten sonra yurt içindeki tehdit ve tehlikelere karşı askerin sorumluluğu kalmadı. Yapılan bu kanun değişikliğiyle yurt içinde bulunan Yunan askerleri, kanunla TSK'ya karşı koruma altına alındı" görüşünü dile getirdi. Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesinin bugünkü (10 Mayıs 2017)nüshasında yayımlanan "Askere, 'yaklaşmayın' talimatı var" "YUNAN İŞGALİNDEN HERKES RAHATSIZ" Kendisi de emekli kurmay albay olan Ümit Yalım, kaldığı orduevlerinde, dost ortamlarında eski meslektaşlarıyla konuşuyor. Yalım, “İnanın bütün subaylar bu işgalden alabildiğine rahatsız. Onlar, adalarla ilgili her gelişmeyi hemen Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'ne anında rapor ettiklerini ama hiçbir şey yapılmadığını” belirtiyor ve gelişmeleri şöyle aktarıyor: 'YAZILI EMİR' İSTİYORLAR “Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda görevli subaylara, ‘işgal altındaki adalara yaklaşmayın talimatı' var. Subaylar da ‘Burası bizim devriye alanımız. Eğer gitmemizi istemiyorsanız yazılı emir verin' diyor. Sahil Güvenlik Komutanı ve kurmay başkanı da yazılı emir veremiyor. Subaylar da işgal edilen adalar dahil o bölgede dolaşıyor.Her gemide, ‘gemi jurnali' var. Bu jurnale, yapılan bütün seyirler kaydediliyor. Dolayısıyla o subaylar hem milli görev yapıyor, vatan toprağına sahip çıkıyor hem de ilerde doğabilecek yargılamalar karşısında kendilerini garanti altına alıyorlar. "YUNAN ASKERİ KORUMA ALTINDA" "Her ordunun savunmakla sorumlu olduğu vatan toprağı var. Ege'deki adalar da Ege Ordu Komutanlığı'nın sorumluluğu altında… Bunlar da, adalardaki gelişmeleri rapor ediyor ama üst taraftan bir sonuç alamıyor. Adaların içinde ise asayiş ve güvenlikten jandarma sorumlu… " "TEHDİT ARTIK YURT İÇİNDEN GELİYOR" "Adaların etrafındaki karasularının emniyetini sağlamak ise Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın görevidir. Hepsinin sorumlusu ise il valisidir.Genelkurmay Başkanlığı da kendilerine ulaşan adalarla ilgili olup bitenleri rapor ediyor. Ancak İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi değiştirildiği için onların da eli-kolu bağlandı. Yasaya göre asker, yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmakla yükümlü. Temmuz 2013'e kadar yurt içinde de tehditten sorumluydu. Bu tarihten sonra yurt içindeki tehdit ve tehlikelere karşı askerin sorumluluğu kalmadı. Yapılan bu kanun değişikliğiyle yurt içinde bulunan Yunan askerleri, kanunla TSK'ya karşı koruma altına alındı. "ÖNLEME DE YAPILAMIYOR" "Daha önceleri bir Yunan helikopteri adalarımıza gelmek isterse Çiğli'den kalkan uçaklar önleme yapar, helikopteri sokmazdı. Şimdi bu önleme yapılmıyor. Hem kanundan, hem de hükümetten kaynaklanıyor.Türk Hava Kuvvetlerimiz işgal edilen adalarımızın üzerinden uçup ‘egemenlik' gösteriyor. Çünkü hava sahası bize ait. Yunan Genelkurmay Başkanlığı, adalar üzerindeki uçuşları sanki kendi hava sahasını ihlal etmişiz gibi şikayet ediyor". "2008'DE İŞGAL GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞTI" "Ben, adalarımızın işgalini ilk kez 31 Aralık 2008'de öğrenmiştim. Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı ile Genelkurmay Başkanı Aydın'a bağlı Bulamaç Adası'na gitti. Hava Kuvvetleri, ‘hava sahası ihlali' verdi. ‘Bunların hava sahamızda ne işi var?' diye araştırınca olay ortaya çıktı. Bu olaydan sonra 6 Ocak 2009'da Yunan Cumhurbaşkanı Papulyas Aydın'ın Eşek Adası'na gitti." "YUNAN İŞGALİNDEN HÜKÜMETİN BİLGİSİ VAR" "Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı'ndaki diplomatları Genelkurmay'a davet ettik, müşterek bir toplantı yaptık. Bu toplantıda Genelkurmay yetkilileri adaların boşaltılmasını talep etti. Hükümet kanadı ise bu konuda ayak sürüdü. Verilen arada önemli bir isim ‘bu adaların AKP hükümetinin bilgisi dahilinde işgal edildiğini' itiraf etti." "TÜRK BAYRAĞI O ADALARA DİKİLECEK" Bugün işgal edilen ada sayısı 18'e ulaştı.”İşgal edilen adalardan biri Nergiscik. Ümit Yalım'ın annesinin adı da Nergis. Anne, “Oğlum Nergiscik Adası'na ne zaman gideceğiz” deyince Ümit Yalım, “Merak etme, Yunanlıları çıkaracağız, bayrağımızı mutlaka bir gün çekeceğiz. Seni de adını taşıyan adaya götüreceğim” diye söz veriyor. Bakalım, Nergis Hanım o günleri görebilecek mi?" Yunanistan’ın Ege’de işgal ettiği 18’inci ada adımıza tescilli çıktı! Yunan bayrağı çekilen Aydın’ın sınırlarındaki Marathi Adası’nın 1933’te CHP tarafından Milletler Cemiyeti’ne Türk adası olarak ve ismen tescil ettirildiği belgelendi.! Ege Denizi'nde Yunanistan tarafından işgal edilen 18'inci ada olan Marathi Adası'nın, 1933'te CHP tarafından Milletler Cemiyeti'ne Türk adası olarak ve ismen tescil ettirildiği ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'ın ulaştığı belgede kayıt numaraları ile genel sekreterin imzası da var. Uluslararası hukuka göre, Türkiye'ye bağlı olan Marathi Adası'nın 2004'ten beri Yunan işgali altında olduğu, adaya Yunan vatandaşlarının yerleştirildiği ve Yunan bayrakları asıldığı belirlenmişti. Adanın işgalini Ege'de Türkiye'ye ait 17 ada ve 1 kayalığın işgal edildiğini de gündeme getiren Ümit Yalım kamuoyuna açıkladı. SÖZCÜ'nün 16 Kasım 2016 günkü manşet haberinin ardından Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi ile temasa geçen Yalım, işgal altındaki 18'inci adanın tescil belgesini istedi. Ofis yetkilileri Marathi Adası'nın tescil belgesini Yalım'a iletti. MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇERİSİNDE Marathi Adası'nın, 30 Ekim 1918 tarihinde işgal altında olmadığını, bu sebeple Misâk-ı Milli sınırları içinde bulunduğuna dikkat çeken Ümit Yalım, şunları kaydetti: “4 Ocak 1932'de Türk-İtalyan Sözleşmesi imzalandı. Sözleşmenin onay süreci devam ederken Türkiye, 1932'de Milletler Cemiyeti'ne üye oldu. Türk-İtalyan Sözleşmesi, 14 Ocak 1933'de TBMM tarafından kabul edildi ve 25 Ocak 1933 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan Türk-İtalyan Sözleşmesi'nin 1. maddesinde, Marathi Adası'nın Türkiye'nin egemenliği altında olduğu belirtilmiştir. Sözleşme, 24 Mayıs 1933'te Milletler Cemiyeti Sekreterliği'ne tescil ettirilmiştir. Bu belge arşivlerde…” AB UĞRUNA EGE'DE ADALARI VERDİLER ŞİMDİ ‘AB OLMASA DA OLUR' DİYORLAR Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Ege'deki 18 adanın Yunanistan tarafından işgal edildiği eleştirilerine verdiği “Adaların hukuki ve fiili durumunda hiçbir değişiklik olmamıştır” yanıtına Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım sert tepki gösterdi. 10yalimumit-ars Yalım, hükümetin “adacık ve kayalık” diyerek bu konuyu geçiştirmeye çalıştığını kaydetti.Yalım şunları söyledi: “Adacık ve kayalık diyorlar. Adacık değil ada. Uluslararası dokümanlarda da ada olarak kabul ediliyor. Amerikan ve İngiliz haritalarında da açıkça ada olarak geçiyor. Lozan Antlaşması'nın 15 maddesinde yer alan ‘adacık' ifadesine bağlayarak, verilen 18 adayı bu adacıkların arasına sokmaya çalışıyorlar. Hükümet 2004 yılında AB'den müzakere tarihi alabilmek için bu adaları alenen Yunanistan'a verdi. Şimdi de AB olmasa da olur diyorlar. İşlenen günah çok büyük.'' Özlem GÜRSES Sözcü Başak KAYA/ANKARA Kaynak: Ümit Yalım/ Saygı Öztürk/ Sözcü/ Yeniçağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder