BÖYLE GÜNAHKAR SOYSUZLAR,YALAKALAR YÜZÜNDEN DİN YANLIŞ ANLAŞILIYOR,BU TAM GERİ ZEKALILIKTIR AHMAKLIKTIR,KÖPEKLİKTİR Bu da Bardak-ı Şerif! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dudağının değdiği bardak, AKP Adalar Gençlik Kolları tarafından ilerde sergilenmek üzere korumaya alındı. Deniz AYHAN/ANKARA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ensar Vakfı 37. Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Erdoğan’ın konuşmasını, aralarında Adalar AKP İlçe Teşkilatı’nın da bulunduğu AKP’li birçok teşkilat üyesi de izledi. BARDAK OLAY OLDU Erdoğan’ın konuşma yaptığı sırada kürsüde bulunan ve su içtiği bardak ise olay oldu. Cumhurbaşkanı’nın “Dudağının değdiği’’ bardağı saklayan, AKP Adalar Gençlik Teşkilatı Başkanı Murat Gürsoy, bardağın üzerine bir peçete örterek korumaya aldı. Başkan Gürsoy, bardağın fotoğrafını da twitter hesabından paylaştı ve “Ensar Vakfı’nın 37. Genel Kurulu’nda Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalarını yaptığı sırada su içtiği bardak” diye yazdı. Bu mesaj twitter’da, “Bardak-ı şerif’ yorumlarına neden oldu. MAKASI DA SERGİLENDİ… Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2010 yılında da açılışını yaptığı otelde, Erdoğan’ın kurdele keserken kullandığı makası saklanıp, daha sonra sergilemişti. Erdoğan 2010 yılında The Green Park Pendik OTEL’in açılış törenine katılmış ve burada kurdele kesip oteli hizmete sokmuştu. Otel yönetimi Erdoğan’ın kurdele kestiği makası saklamış, daha sonra camekan içinde sergilemişti. Camekanın önüne de “Sn. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile açılmıştır” notu koymuştu.

EYYY AKPLİLER,VE AKPYE OY VERENLER SİZLER SÖZDE VATANSEVERSİNİZ,MİLLİYETÇİSİNİZ DEĞİLMİ?O ZAMAN PARTİNİZ İKTİDARA GELDİ GELELİ NEDEN YABANCILARA BU KADAR TOPRAK SATTI?NEDEN PARTİNİZE SEN NAPIYORSUN NEDEN ÜLKE TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA HEMDE BU KADAR TOPRAK SATIYORSUNUZ DEMEZSİNİZ? BİLMEZMİSİNİZ VATAN TOPRAĞI SATILMAZ?FİLİSTİNDE SATMIŞTI NE OLDUĞU ORTADA,YARIN BİR GÜN GAP,HATAY,VB.YERLERE GİREMEYEBİLİRİZ,NEDENİ O KADAR TOPRAK ALA ALA BAŞKANLIKTA GELİRSE ADAMLAR ORALARI ÖZERKLİKLE BENİM,BİZİM DİYECEKLER,ÜLKE OLARAK VERMEZSENDE AB.İLE ALABİLECEKLER İSTEYEN İNANSIN İSTEMEYEN İNANMASIN,AMA GERÇEKLER BUDUR VE ACIDIR.

BU AKPLİ MİLLETVEKİLİN SÖYLEDİĞİNİ BİR CHPLİ,MHPLİ VEYA BAŞKA PARTİDEN BİRİ SÖYLESEYDİ TÜM AKPLİLER VE AKPYE OY VERENLER ÇILDIRIRCASINA SALDIRI YAPARDI AMA GÖRÜN BUNU YAPAN AKPLİ OLDUĞU İÇİN YİNE SESLERİ ÇIKMIYACAK,ŞİMDİ KİMMİŞ DÜRÜST?KİMMİŞ DÜZGÜN MÜSLÜMAN? AKP'li vekil İslam'ın şartlarını değiştirdi AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde yayınlanan bir dergiye verdiği röportajda , "İslam'ın şartı 5 değil, 7'dir. İnsanın haddini bilmesi çok önemlidir. O yüzden haddini bilmek ve haddini bilmeyene haddini bildirmek şarttır" dedi. "İSLAMIN ŞARTI 5 DEĞİL 7'DİR" Cemil Yaman röportajda, "Yakında ilçe kongreleri olacak. Siz de ilçe kongrelerine müdahale eden bir vekil mi olacaksınız?" sorusunu, "Ben hep şunu dedim; "İslam'ın şartı 5 değil, 7'dir. İnsanın haddini bilmesi çok önemlidir. O yüzden haddini bilmek ve haddini bilmeyene bildirmek şarttır. Bu hepimiz için geçerlidir. Hepimizin haddini bilmesi gerekir. Bu benim için de çok önemlidir. Görev alanı, yetki alanı nedir ? Ne fazla, ne az. Teşkilatçılığın da adabı budur, ismi oradan geliyor. Hep birlikte eksiklerimizi tamamlayacağız. 'Ben tek başına kararını veririm, tek başına müdahale ederim' diyenler daima kaybederler. Ak Parti de asla böyle bir parti değildir" diyerek cevapladı.

TAYYİP ERDOĞAN GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇARPIŞIRIZ DEDİ AHMET DAVUTOĞLU EVLATLARIMIZI FEDA ETMEYE HAZIRIZ DEDİ,PEKİ SİZ DURDUK YERE SURİYEYE SAVAŞA GİTMEK İSTERSENİZ ÖNCE KENDİ EVLATLARINIZI,PEŞİNE AKPLİ YÖNETİCİLER VE EVLATLARI,SONRA KEFEN GİYDİK GELDİK DİYENLER VE SAVAŞ MERAKLILARI SAVAŞMAYA GİTSİNLER

BİZ VATANINI,BAYRAĞINI,MİLLETİNİ,DOĞAYI SEVEN İNSANLAR NERDE BU DEĞERLERE KARŞI SAVAŞ BAŞLATILIRSA BİZLER ÜLKEMİZİN HER YERİNDEN BUNA LEGAL YOLLARDAN TEPKİ VERİRİZ,HAKLARIMIZI ARARIZ,BURDA HASSAS OLDUĞUMUZ NASILKİ DOĞUDA TERÖRLE MÜCADELE EDEN ASKERLERİMİZE POLİSLERİMİZE DESTEĞİMİZ SONSUZSA ONLARINDA YANINDAYSAK,LÜTFEN ASKERLER VE POLİSLERDE HALKIN DOĞAYA SAHİP ÇIKMASINA SAYGILI OLSUN AMAÇLARI SADECE DOĞAYI YOK ETTİRMEMEK OLAN HALKA NE VURSUN,NE GAZ SIKSIN NEDE DARP ETSİN ASLA HALKLA ASKER POLİS BÖYLE KARŞI KARŞIYA GELMESİN,ÇEVRE VE DOĞA İÇİN YASAL YOLLARDAN HAK ARAYANLAR ASLA TERÖRİST DEĞİLDİR BU SAYGI DUYULMASI GEREKEN İNSNALARA KİMSE TERÖRİST MUAMELESİ YAPMAMALIDIR,DOĞA VE ÇEVRE HEPİMİZ İÇİN LAZIM BİZLERDE BİRBİRİMİZE LAZIMIZ BU UNUTULMASIN HEPİMİZ BİRBİRİMİZE SAYGILI DAVRANALIM.

NEDEN GARİBANLARIN EVLERİNİ İŞYERLERİNİ KAÇAK DİYE TELEVİZYONLA,GÖSTERİŞLE YIKANLAR BU ADAMIN ÇOK BARİZ VE MAHKEME KARARI OLMASINA RAĞMEN KAÇAK YALISINI YIKMIYORLAR?BUMUDUR İSLAMDA OLAN? BU KAYIRMACILIK NEDİR?TIPKI İZMİR URLADA TAYYİP ERDOĞANA AİT OLAN KAÇAK VİLLALARINDA MAHKEMECE YIKILMA KARARI OLMASINA RAĞMEN YIKILAMAMASI GİBİ,NE BÖYLE ADALET OLUR NEDE BÖYLE İSLAM ANLAYIŞI,BUNA KİM GÖZ YUMUYORSA GÖREVİNİ İFA ETMİYORSA SUÇLUDUR GÜNAHKARDIR,BUNA KİMDE DESTEK VERİYORSA ÇÜŞ DİYORUM ULAN DESTEK VERECEKSENİZ GİDİN GARİBANIN EVLERİNE DESTEK VERİN.

ÜLKEMİZDEKİ PARTİLERDE NEDEN LİDERLİK SULTASI VAR? NEDEN PARTİDEKİLER 1 KİŞİNİN HER DEDİĞİNİ YAPMAK ZORUNDA? NEDEN O ZAMAN PARTİ YÖNETİMİ VE MECLİSLERİ VAR?LİDERLERDE BİR GELDİMİ GİTMEK BİLMİYORLAR KAÇ TANE PARTİDE AYNI DURUM VAR,SEÇİMLERDE OY KAYBETSELER BİLE HALA OTURANLAR VAR PEKİ BU PARTİLER NASIL BÜYÜYECEK?NEDEN PARTİLERİN İÇİNDE BİRİLERİ MUHALEFET SESİNİ YÜKSELTİNCE HAİN İLAN EDİLİR?NEDEN SEÇİMLERDE RAKİP OLUNCA GEÇMİŞTEKİ HİZMETLERİ YOK SAYILARAK HAİN İLAN EDİLİRLER?NEDEN PARTİ BAŞKANLIĞI İÇİN SEÇİMLERE SOKULMAZLAR?NEDEN PARTİLERİN KAN KAYBETTİĞİ HALDE BAŞKALARINA ŞANS TANINMAZ?O ZAMAN ŞU AKLA GELİYOR KİŞİLER PARTİLERDEN DAHA ÖNEMLİ DAVA FALAN YALAN OLUYOR O ZAMAN,NEDEN SOKAKLARDA OY İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞAN FEDAKARLAR DİNLENMEZ?NEDEN OY VERENLERİN SESLERİNE KULAK VERİLMEZ? KÜÇÜĞÜNDEN EN BÜYÜĞÜNE ÇOK PARTİDE BUNLAR AŞIRI ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR BUNA KİM DUR DİYECEK?YOKSA BUNLAR YABANCI MENŞELİ SİSTEMİN KURGUSUMU?O YABANCI MENŞELİ SİSTEMMİ BUNUN BÖYLE OLMASINI İSTİYOR VE SAĞLIYOR? ONDAN SONRA GELDE ATATÜRKÜ ARAMA BİR ATATÜRKÜN ZAMANINA BAKIN BİRDE ŞİMDİKİNE GİTTİKÇE BÖLÜNMEYE DOĞRU GİDİYORUZ HİÇ BİR LİDERİN ÜLKE UMRUNDA DEĞİL,ONLAR İÇİN VARSA YOKSA LİDERLİK.BAŞKANLIK BUNLARIN ALAYI AYNI.

BAŞKANLIĞA,SAVAŞA,YENİ TÜRKİYEYE,YENİ ANAYASAYA HAYIRRRRR

BİZ TAM BAĞIMSIZLIK İÇİN NE RUSYA,NE AMERİKA, NE NATO NE AB. NEDE BAŞKA ÜLKELER DERKEN,BİRİLERİ İSLAMİYETE ZARAR VEREN VE İSLAMİYETİ TÜRKLÜĞÜ YOK ETMEYE ÇALIŞANLARA HİZMET İÇİN BOP EŞBAŞKANLIĞI YAPANLAR,YABANCI ÜLKELERE DURMADAN ÜLKEMİZDE ÜS VERENLER,YABANCI ASKERLERE ÜLKEMİZİ AÇANLAR,YABANCI ASKERLERİN IRAKI YERLE BİR ETTİKTEN SONRA ÜLKELERİNE SAĞ SALİM GİTMELERİ İÇİN DUA EDENLER,,ÜLKEMİZDE PKK,IŞİD VB.TERÖR ÖRGÜTLERİNE TAVİZ VERENLER,KAÇAKSARAYI PAPANIN DUALARIYLA AÇANLAR,BAŞKANLIKLA ÖZERKLİĞE BÖLÜNMEYE(BÜYÜK İSRAİLE) YOL AÇANLAR ASLA BİZİM LİDERİMİZ OLAMAZ, ONUN İÇİN LİDERİMİZ ATATÜRK DİYORUZ,ÇÜNKÜ ATATÜRK ÜLKEMİZDEKİ TÜM YABANCI ÜLKE ASKERLERİNİ KOVDU,DEVLETE MEYDAN OKUYANLARA TAVİZ VERMEDİ,YURTTA SULH CİHANDA SULH DİYEREK HERKESLE DOST OLDU KOMŞULARIMIZLA İYİ OLDU BİZ KİMSEYE NE KUL OLURUZ NEDE HİZMET EDERİZ.

AKLIMA TAKILDI KAZEZDEN BİZE ATIŞ YAPIYORLARMIŞ BİZDE ANGAJMAN KURALLARINA GÖRE KARŞI ATIŞ YAPIYORMUŞUZ SAKIN BU BİZİ SURİYEDE SAVAŞA ÇEKEBİLMEK İÇİN BİR DANIŞIKLI BİR OYUN OLMASIN?DAHA EVVEL IRAK VE SURİYENİN BİRÇOK YERİNDE TÜRKMEN YERLEŞİM BİRİMLERİ İÇİN NEDEN BU KADAR DUYARLI OLNUMADI?NEDEN SUDİLER VE KATARLILARLA GEREKİRSE SURİYEYE GİRERİZ DEDİKTEN SONRA KAZEZ ÇOK ÖNEMLİ OLDU?BENİM DÜŞÜNCEME GÖRE BİZİ YÖNETENLER BURALARI BAHANE EDİP SURİYEYE GİREBİLİR,YOKSA NEDEN PYD,YPGNİN İŞİ YOKTA TA ORDAN ÜLKEMİZE BOMBA VEYA ETEŞ ETSİN,ONLARIN AMERİKADAN ALDIĞI GÖREV BÜYÜK İSRAİLİ KURMAK İÇİN YERLERİ IŞİD AÇARKEN BUNLARDA ONLARI KOVALAMAKKEN DURDUK YERE NEDEN TÜRKİYEYE ATEŞ ETSİNLER?OYUN İÇİNDE İLLA BİZİ BATAKLIĞA ÇEKMEK VAR.

DÜN BUGÜN 36 ŞEHİTLERİMİZ 3 İLDEN GELDİ BU KADAR ZAFİYAT NASIL OLABİLİR?HANGİ ÜLKE BU KADAR İSTİHBARATIN BAŞINDAKİLERİ BU KADAR BAŞARISIZLIKLA HALA ORDA TUTAR?TAMAM BU ADAMLAR SİZDEN AMA YETER ARTIK PARTİZANLIĞINIZI ALIN BAŞINIZA ÇALIN SAVAŞ OLSA BU KADAR ŞEHİT VERMEZDİK ARTIK ASKERİYEDE FAAL OLARAK VE BAĞIMSIZ OLARAK GENELKURMAY ELEKTRONİK SİSTEMLERİNİ MİTTEN GERİ ALMALIDIR,MİTTEKİLERDE GÖREVDEN ALINMALIDIR.

NE RÜTÜK,NE HÜKÜMET,NE CEMAATLER,NE TARİKATLAR NEDE ÇOK DİNDARIM DİYENLER NEDENSE TOPLUMU BOZAN,AİLELERİ DEJENERE EDEN,AİLE İÇİ İLİŞKİLERE ÖZENDİREN,ÇOCUKLARI MAHVEDEN DİZİLERE,FİLMLERE,YARIŞMALARA,ÇİZGİ FİLMLERE SUBLİMİNAL (BİLİNÇALTI)MESAJLARA NEDEN SES ÇIKARMAZLAR?NEDEN BUNLARLA MÜCADELE ETMEZLER?TOPLUMUN BOZULMASINA NEDEN GÖZ YUMARLAR? ACABA ONLARDA MASONLARIN,İLLÜMİNATİCİLERİN KUKLALARIMIDIRDA ONUN İÇİNMİ SES ÇIKARMIYORLAR KARIŞMIYORLAR?

VATANA,BAYRAĞA BAĞLI TÜM KÜRTLERE,ÖZELLİKLEDE ALEVİ CANLARA NACİZANE BİR SÖYLEMİMDİR LÜTFEN TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN UZAK DURUN,ORTAM ÇOK KARIŞIK HERKES YANLIŞ ANLAYABİLİR,PROVAKASYONLARA ÇOK AÇIK ŞEYLER VAR,BİZİ BÖLMEK İSTEYENLER VAR BİRDE TERÖR ÖRGÜTLERİNE YAKIN OLAN ONLARLA HAREKET EDEN OLURSA HERKESE SİRAYET EDEBİLİR,İÇİNİZDE ÇEVRENİZDE BÖYLE BİRİLERİ VARSA UZAK DURUN,CEM EVLERİNE BUNLARI SOKMAYIN,CAMİLERE SOKMAYIN,TERÖRİSTLER ÖZELLİKLE BURALARA GİRİP BURDA SALDIRI YAPIYOR SONRADA BAKIN İBADETHANELERİ DEVLET GÜÇLERİ BİLEREK YOK EDİYOR DENİLİYOR, GÜVENLİK GÜÇLERİ ORALARA GİRİNCE BİR ANDA İŞİN RENGİ DEĞİŞEBİLİR,BU BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜREBİLİR,İÇ SAVAŞIN ÇIKMASINI DÖRT GÖZLE BEKLEYENLERE PİRİM VERMEYELİM HEPİMİZ BİRBİRİMİZE SAYGILI OLALIM,TERÖRİSTLERDEN, SEMPAZİTANLARDAN UZAK DURALIM İBADETHANELEREDE SOKMAYALIM,BİR OLALIM AYRIŞMAYALIM.

SURİYEYİ NASIL İSTİLA ETTİLER GÖRÜN BOP.PROJESİ İLE BAŞLAYAN ASLINDA BÜYÜK İSRAİLİ KURMAK İÇİN HERŞEYİ YAPIYORLAR,DÜŞÜNÜN HESAPTA AMERİKA İLE RUSYA DÜŞMAN AMA GÖRÜNKİ PYDYE İKİSİDE DESTEK VERİYOR BU NASIL DÜŞMANLIK?KİME KARŞI HESAPTA IŞİDE,IŞİDİ AMERİKA YARATMADIMI DESTEK VERMİYORMU?IŞİDİN GÖREVİ İSLAM ÜLKELERİNİ RAHATSIZ ETMEK BU ÜLKELERDE HESAPTA GELİP KURTARMAK AMA ALDIKLARI TOPRAKLARI KENDİ YANDAŞLARINA VERECEKLER 2021DEN SONRA MASONLARIN YENİ DÜNYA DÜZENİ BAŞLIYCAK VE BÜYÜK İSRAİL KURULACAK,UNUTMAYIN TAYYİP ERDOĞANDA 2023 YENİ TÜRKİYE DİYOR BUDA YENİ DÜNYA DÜZENİNİN PARÇASIDIR

SUDİ ARABİSTANLA SURİYEYE ASKERLERİMİZLE GİDİP SAVAŞABİLİRMİŞİZ NE HAKLA?NEDEN?NE İŞİMİZ VAR SURİYEDE?AKPLİLER,ÇOCUKLARI,YÖNETİCİLERİ GİTSİN, AMA GİTMEZLER YİNE GARİBAN ASKERLERİ GÖNDERİR BUNLAR, ASLA NE SURİYEYE NEDE IRAK'A ASKER GÖNDERMEYELİM BU RESMEN BİZİ SAVAŞA SÜRÜKLER. BAKIN SUDİ ARABİSTAN VE KATARIN BAVULLARLA PARA GÖNDERMESİNİN NEDENİ YAVAŞ YAVAŞ ÇIKIYOR SURİYEDE IRAKTAKİ IŞİD,PYD VE YPGYİ BURDAN KALKIP ASKERLER GÖNDERİP SAVAŞA GİRMEYELİM.

AKP OY VERENLER,AKPNİN MİLLİYETÇİ OLDUĞUNU SANANLAR LÜTFEN TARAFSIZ OKUYUN ANLAMAYA ÇALIŞIN YABANCILARA HATAYDA OLSUN EGEDE,TRAKYADA, AKDENİZDE,GAP BÖLGESİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞUDA VB.YERLERDE DURMADAN ARSA,TARLA,EV,İŞYERİ,FABRİKA TOPRAK SATIŞLARI YAPILDIĞINDAN ÜLKEMİZ ÇOK BÜYÜK TEHLİKE ALTINDADIR HELE BAŞKANLIK VE ÖZERKLİK OLURSA BURALARI ALANLAR KENDİ BÖLGELERİNİ İSTEYECEKLER,ÜLKEMİZ VERMESE BİLE AB MAHKEMELERİNDEN ALABİLECEKLER BİLİN ONA GÖRE SİZDE ARTIK PARTİNİZE BUNLARIN HESABINI SORUN ŞAKA DEĞİL GERÇEK ! HATAY SATILDI !! 5 MİLYON 556 BİN METREKARE ALANA SAHİP HATAY'IN 3 MİLYON 722 BİN 824 METRE KARE ALAN TOPRAK YABANCILARA SATILDI . Yabancılara toprak satışıyla ilgili en çarpıcı gelişme Hatay’da yaşandı. Yabancılara toprak satışını düzenlenen kanunla birlikte 25 dönümden 300 dönüme çıkarıldı. Çıkarılan kanunun ardından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2012 verilerine göre Hatay’da 1974 yabancıya, 1320 parselde toplam 3 milyon 722 bin 824 metrekare toprak satıldı. 5 milyon 556 bin metrekare bir alan sahip olan Hatay’ın bu satışlarla birlikte yarıdan fazlası yabancıların eline geçmiş oldu. Milli Gazete’den Fatih Yedier’in haberine göre Hatay’ın yarıdan fazlasının yabancılara satılması tesadüf değil. Bölgede yaşanan sıcak gelişmeler sürerken, toprak alımlarının devam ettiği belirtiliyor. Benzer bir durumun Urfa için de geçerli... NEDEN HATAY ? Hatay, hem Yahudiler hem de Hıristiyanlar tarafından kutsal kabul edilen çok sayıda yerleşim yerini içinde barındırıyor. Dünyanın ilk mağara kilisesi ve Hıristiyanların en önemli ibadet mekanlarından olan St. Pierre Kilisesi, Hatay’da bulunuyor. Vatikan’dan sonra Hıristiyanların ikinci hac yeri ünvanını taşıyan bu kilise yakın bir süre önce restorasyona alındı. Antakya Musevi Havrası Vakfı da iki tarihi konutu restore ettirerek, buraları şehre gelecek Yahudilerin için "Antakya Musevi Konuk Evi"ne dönüştürdü. Bu kapsamda 2005 yılında Hatay’da I. Hatay Medeniyetler Buluşması adı altında bir toplantı düzenlenmiş beş gün süren toplantının açılış konuşmasını (Vatikan"ä bağlı )İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos yapmıştı. Toplantıya dünyadan çok sayıda din adımı katılmıştı. Hatay’da farklı inanç gruplarına mensup vatandaşların yaşıyor olması, Hatay’ı medeniyetlerin ve inançların birleştiği bir yer olarak göstermek isteyenler için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Ne yazık ki yetkililer de yaptıkları çalışmalarla, ifsad faaliyetlerine çanak tutuyor. TÜRKİYE’NİN YÜZDE 10’U GÖZDEN ÇIKARILMIŞ DURUMDA Eskiden bir ilin en fazla binde onu satılabilirken günümüzde ise bu oran Türkiye’nin yüzde 10’unu geçmez diye değiştirildi. Yani Türkiye’nin bu manada yüzde 10’u gözden çıkarılmış durumda. Hatay’ın yarıdan fazlası satılırken Konya arazilerinin ise yüzde 7’si yabancılara satıldı. Yabancılara satış konusunda belirlenmiş sınır, il yüzölçümünün yüzde 05 iken bu sınır Hatay’da yüzde 040 ile aşıldı. Özellikle Suriye’de yaşanan gelişmeleri fırsat bilerek bölgedeki arsaların el değiştirdiği ifade ediliyor. Hatay başta olmak üzere Urfa’da da benzer alımların gerçekleştiği kaydediliyor.

BM KARARI BİLE OLSA NE SURİYEYE NEDE IRAK'A GİRMEMEMİZ GEREK TSKYI DOĞRUYSA KUTLUYORUM TSK: BM kararı olmadan Suriye'ye girmeyiz! Türk askerinin Suriye'ye gireceği yönünde iktidara yakın medyada yer alan haberler ve Erdoğan'ın bu yönde verdiği işaretler Genelkurmay tarafından yalanlandı. Hürriyet'e konuşan üst düzey bir askeri yetkili Türk askerinin BM kararı olmadan Suriye'ye ayak basmayacağını açıkladı. İktidara yakın medyada son günlerde dillendirilmeye başlanan "Türk askerinin Suriye'ye gireceği" yönündeki iddialara TSK'dan yalanlama geldi. Üst düzey Genelkurmay yetkilisi, Türkiye'nin BM kararı olmadan Suriye'ye ayak basmayacağını belirtti. Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı "1 Mart tezkeresi hataydı, Suriye’de bu hatayı yeniden yapmayacağız" şeklindeki açıklama, Türk askerinin Suriye'ye gireceği yorumlarına neden olmuştu. İktidara yakın medya da bu doğrultuda haberler yapmıştı. Saray cephesinde bunlar yaşanırken, TSK’den konuyla ilgili tüm senaryoları rafa kaldıran bir açıklama geldi. Hürriyet’e konuşan askeri kaynaklar; “BM Güvenlik kararı olmadan Türk ordusu Suriye topraklarına adım atmayacak.” diyerek, net bir tavır koydu. Açıklamada, "Rusya'nın tavrı nedeniyle böyle bir kararın çıkması da imkansız" diyerek kendi açısından bu konuyu rafa kaldırdı. TSK’nın bu açıklamasının Erdoğan’ın başkanlığında yapılan acil güvenlik toplantısının hemen ardından gelmesi dikkat çekti. Erdoğan Güney Amerika gezisinden dönüşte Suriye konusundaki kararı Saray’da yapılacak güvenlik toplantısında vereceklerini açıklamıştı. Bu toplantının hemen ardından TSK’nın Hürriyet’e konuşması ve BM Güvenlik Kararı olmadan Türkiye Suriye’ye adım atmayacak gibi net ifadeler kullanması Suudi Arabistan ile Türkiye’nin ortak operasyonla Suriye’ye girmesini isteyen Erdoğan’a rest anlamına geliyor. İŞTE HÜRRİYET'TE DENİZ ZEYREK İMZASIYLA YAYINLANAN O HABER-ANALİZ... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Başbakan Davutoğlu’nun ziyaretiyle de çakışan Suudi Arabistan temaslarından ortak tatbikat çıktı. Orgeneral Akar’ın ziyaretinin ‘İslam ordusu’ ve terör örgütü IŞİD karşıtı koalisyon çerçevesinde yapılmadığını belirten askeri kaynaklar, ikili ilişkiler kapsamında olduğunu kaydetti. Türkiye’nin ocak ayının sonunda müdahil olduğu diplomatik gelişmeler had safhadayken en çok dikkati Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Suudi Arabistan’ı ziyareti çekti. Akar’ın ziyaretinde, “Ortak tehditlere karşı ortak stratejik işbirliği” kararı alındı. İki ülke silahlı kuvvetleri ortak tatbikatlar da yapacak. Orgeneral Akar’ın Suudi Arabistan ziyaretinin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu ülkeye gidişiyle çakışması ve Akar’ın KralAbdulaziz’in yemeğinde çekilen fotoğraflarının basına yansıması, görüşmeleri ön plana çıkarmıştı. Genelkurmay, resmi açıklamasında Orgeneral Akar’ın 30 Ocak 2016 tarihinde saat 19.30’da akşam yemeğinde Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdul Rahman bin Saleh AL-Bunyan ile bir araya geldiğini, 31 Ocak 2016 tarihinde, Orgeneral Saleh AL-Bunyan eşliğinde Riyad’da bulunan Hava Kuvvetleri Hava Harekât Merkezi’ni ziyaret ettiğini ve Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in verdiği yemek davetine katıldığını duyurdu. Genelkurmay açıklamasına göre Orgeneral Akar, 1 Şubat günü ise Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nı, Kral Abdülaziz Kara Harp Okulu’nu, Türkiye’nin Riyad Büyükelçiliği’ni ve Riyad Askeri Ataşeliği’ni ziyaret etti, ardından Türkiye’ye döndü. ‘İSLAM ORDUSU’YLA İLGİSİ YOK Hürriyet’e bilgi veren kaynaklar, öncelikle ziyaretin Suriye konusundaki terör örgütü IŞİD karşıtı koalisyon faaliyetleri çerçevesinde değil, ikili ilişkiler kapsamında yapıldığını vurguladılar. Bu da şu anlama geliyor: Ziyaretin gündeminde, 2015 sonunda gündeme gelen “İslam ordusu” yok. Ziyaretin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin “ABD öncülük ederse Suriye’ye asker göndeririz” açıklamalarına denk gelmesi de tamamen tesadüf. Kaynaklar, TSK’nın iki konuda da mesafeli olduğuna dikkat çekiyor. Üst düzey bir yetkili, “Sözü edilen birlikteliğe zaten ‘İslam ordusu’ denilemez. Böyle bir girişim olursa da Türkiye, askeri kanadında yer almaz” dedi. Uluslararası toplumun Suriye’ye asker göndermesi konusunda Genelkurmay’ın iki önemli kararı var: meydan gazetesi

KALLEŞ PKKLILARIN BİTİRİLDİĞİNE İNANANLARA GÜLMEMEK ELDE DEĞİL,YAHU 3,5 İLÇEDEMİ SANDINIZ BUNLARI TÜRKİYENİN HER YERİNDE PUSUDA BEKLİYORLAR EĞER AKP SÖZ VERDİĞİ BAŞKANLIKLA ÖZERKLİĞİ VE APOYU SERBEST BIRAKMAZSA ASIL O ZAMAN ÜLKEMİZ İÇ SAVAŞA GİRER,AKP GERÇEKTEN TERÖRİSTLERLE PKK,YPG,YDGH,MLKP İLE MÜCEDELE EDECEK OLSAYDI ÖNCE MECLİSTEN BAŞLAR İŞADAMLARI,BÜROKRATLAR, ÜNİVERSİTELER,AMERİKA,AB.İSRAİLLE MÜCADELE EDERDİ ÜLKEMİZE GÖSTERİLEN SADECE ALGIDIR Nusaybin ve Yüksekova’ya dağdan 800 terörist indi! Cizre ve Sur’daki temizlik sürerken, PKK yeni hainlikler peşinde Kamil ELİBOL / ANKARA Açılımı fırsat bilerek Güneydoğu’yu silah deposuna çeviren bölücü terör örgütü, yandaşlarına daha fazla kan akıtma talimatı verdi. Kuzey Irak ve Suriye’deki kamplarda yetiştirilen yüzlerce terörist ilçelere gönderildi AKP hükümetinin başlattığı çözüm sürecinde PKK’ya verilen tavizler nedeniyle özellikle Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Mardin’in bazı ilçelerinin Kandil’e çevrildiği ortaya çıktı. 22 Temmuz’dan bu yana Sur, Cizre ve Silopi’de sürdürülen PKK’ya yönelik operasyonların genişletileceği öğrenildi. Yetkili kaynaklar 3 ilçede şu ana kadar 876 teröristin ölü ele geçirildiği operasyonların Hakkari ve Mardin’de devam edeceğini söyledi. İstihbarat raporlarına göre 800 dolayında terörist il merkezinin taşınması planlanan Hakkari’nin Yüksekova ile Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne yerleşti. Öz yönetim ilan etmeyi planlayan unsurlara, örgütün Kuzey Irak ve Suriye’deki kamplarında faaliyet gösteren teröristlerin de katıldığı belirlendi. OKULLAR ‘ÜS’ OLARAK KULLANILACAK Türkiye 7 Haziran’dan itibaren tırmanan teröre 254 asker, polis ve korucuyu şehit verdi. Devam eden operasyonlarda, Yüksekova’da 600, Nusaybin’de ise 200 civarında teröristin konuşlandığı yönünde istihbari bilgilere ulaşıldı. Sur, Cizre ve Silopi’de ağır kayıplar veren PKK’nın Yüksekova ve Nusaybin’e ciddi miktarda silah-mühimmat yığınağı yaptığı ve çatışma ortamı yaratacağı saptandı. Yüksekova’daki 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığı ile Hakkari Dağ ve Komando Tugayı’nın, teröristleri etkisiz hale getirmek için planlamalar yaptığı bildirildi. Bazı okulların “üs” ve mühimmat deposu olarak kullanılmasının öngörüldüğü kaydedildi. Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde ise 200’e yakın teröristin kendilerini kamufle ederek evlere yerleştiği tespit edildi. Yüksekova ve Nusaybin’de, PKK’lı teröristlerin güvenlik güçlerine “zayiat” verdirmek için ara sokakları mayın/EYP’lerle “tuzakladıkları” duyumları alındı. Kanas ve Zagros tüfek kullanan keskin nişancı teröristlerin de kontrolünü ele geçirdikleri sokaklara konuşlandıkları anlaşıldı.

Benim sayfalarım vatanimiz İÇİN ELELE,ve 2 tane ERAY ALTINda zaman zaman TÜRKLÜKLE alakalı paylaşımlar yapıyorum,ben bunu IRKÇILIK olarak yapmıyorum,ben TÜRKİYE CUMHURİYETİ topraklarında doğdum(aslım yörük,TÜRK boyu)çok şükür iyiki burda doğmuşum,ben paylaşımlarımda olsun gerçek yaşamımda olsun hiç bir zaman kimseye ne IRKINI,ne DİNİNİ,ne MEZHEBİNİ,sorgulamadım sorgulamamda,ammaaa karşımdakilerde bana aynı saygıyı gösterene kadar o zaman iş farklı olur. Şimdi gelelim anlatmak istediğime ülkemizin ismi TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR,bayrağımız oluşurken ve hala korumaya çalışırken ŞEHİT düşen insanların içinden her IRKTAN İNSAN yokmuydu?doğal olarakda TÜRK BAYRAĞIDA hepimizin ortak değeri olmuyormu?ülkemizde yaşayan herkesin ortak adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIDIR ,bayrağıda TÜRK BAYRAĞIDIR,burda söylem asla IRKÇILIK değildir,tüm dünyadada böyledir ülkelerde çok etnisiteler vardır ama kurucular bir isimle kurdukları devlete ortak isim verirler,bundan gocunmaya,yanlış yerlere çekmeye,bölünmeye gerek yok herkesin kendine göre bir etnisitesi vardır herkes bir yere çekerse biz yok oluruz,ama kimsenin kimsedende üstünlüğü asla yoktur, ülkemizde halkın içinde ben bu güne kadar kimsenin kimseyi IRK olarak sorguladığını görmedim ama duydum eğer durduk yere bunu hangi taraf yaparsa yapsın,kim yaparsa yapsın karşısındayım,herkesde öyle olmalıdır,bakın alışveriş yaparken,toplu taşımalara binerken hiç sorguluyormuyuz?evlerimizin işyerlerimizin tadilatlarını yapanları sorguluyormuyuz?vb,hayır çünkü biz artık et tırnak olmuşuz,MİLLİ takımlarda hangi IRK,DİN,MEZHEPTEN sporcular olursa olsun sorgulamadan desteklemiyormuyuz?sevinçlerine,üzüntülerine hep beraber destek olmuyormuyuz?kız alıp kız vermiyormuyuz?askerde sırtımızı birbirimize yaslamıyormuyuz?kan kardeşler olmuyormuyuz?çok daha örnekler var,bizi şimdi IRKÇILIK,DİN,MEZHEP,SİYASİ,SPOR,VB.şeylerle bizi dış ve iç düşmanlar bölmek istiyorlar bu oyuna gelmeyelim,biz bir olursak bizi kimse yıkamaz,bakın ortadoğuyu hallaç pamuğu gibi dağıtmadılarmı sıra bizde ve iranda çünkü sözde hesapta KÜRT devleti kurulacak yalanın daniskasıdır bu asıl amaçları büyük İSRAİLİ kurmaktır ve çokda yakınlar bunu düşünün SİON MASONLARIN emirlerindeki maşa AMERİKA,İNGİLTERE,ALMANYA,FRANSA,RUSYA AB hizmet ediyorlar amaçları İSLAMİYETTEN ve TÜRKLERDEN kurtulmaktır hepimiz aklımızı başımıza alıp ayrışma yerine bir olmayı seçelim kimse dışarının emriyle hareket eden siyasilere,terör örgütlerine pirim vermesin,ÖZERKLİĞEDE,BAŞKANLIĞADA hepimiz hayır diyelim TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİMİZE,VATANIMIZA,BAYRAĞIMIZA HEP BERABER SAHİP ÇIKALIM.

TÜRKLÜĞÜ HANGİ PARTİ,HANGİ LİDER,HANGİ YÖNETİCİ HANGİ KİŞİ ANAYASAYLA SİLMEYE ÇALIŞIRSA SONUNA KADAR BUNLARLA LEGAL MÜCADELE EDERİZ ATATÜRK DEDİKLERİNİ BİRBİR YERİNE GETİRİRİZ VE BUNLARI HAİN İLAN EDERİZ

TÜRK MİLLETİNİ YOK ETMEYE ÇALIŞANLAR SİZLER YOK OLACAKSINIZ AKLINIZDAN BUNU ÇIKARMAYIN Başbakan’ın planında teslimiyet mesajı var Davutoğlu’nun, Mardin’de açıkladığı Türk milletini yok etmeyi ve bölücülüğe prim vermeyi hedefleyen ‘çözülme süreci’ topa tutuldu PKK istekleri plana gizlenmiş Terör örgütü PKK’nın talepleri plana ustaca gizlenmiş. Projedeki ’yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek’ hükmü, AKP iktidarının bölücülere açtığı teslim bayrağı anlamına geliyor. Bölücü örgütle masa kuran, açılım adıyla terörün güçlenmesine fırsat veren AKP zihniyetinin yaşananlardan hiç ders çıkarmadığı açıktır. Ne devlet kalır ne millet kalır Bu bir yenilik değil. Her devlet bir ulus üzerine kuruludur. Ulusçuluk demek aynı zamanda vatanseverlik demektir. Bunun nesini ortadan kaldıracaklar. Bunu yok ettiğinizde ortada ne devlet kalır ne ulus kalır. Hiçbir şey kalmaz. Ulusçuluk kaldırılırsa ayrışma daha da artar. Daha büyük sorunlar yaratacak bir adım olur. Asıl amaçları Türk’süz vatan Anayasa değişikliğinin gerçek amacı, değişmez, değiştirilemez dediğimiz ilk 3 madde ve onun da garantisi olan 4’üncü maddeden kurtulmak. Ayrıca bir diğer konu da anayasadaki Türk tanımını kaldırmak. Yani kimliksiz bir millet oluşturmak. Bütün çalışmalar bunu amaçlıyor. Bunun sonucunda Türkiye diktaya gider. Başbakan’ın planında teslimiyet mesajı var MHP’li Çetin, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “Terörle Mücadele Eylem Planı”nın terörü teşvik edeceğini, içinde PKK ile müzakere mesajı içerdiğini söyledi. Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı 10 maddelik planın teröre teslimiyet içerdiğini belirterek, “PKK’nın talepleri plana ustaca gizlenmiş. Plandaki ’yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek’hükmü, AKP iktidarının terör örgütüne açtığı teslim bayrağı anlamına gelmektedir” dedi. Özerklik peşindeler Şefkat Çetin, “İstişare Meclisleri” nin, PKK’nın isteyip de yapamadığı bir başka adım olduğunu, terör örgütünün özerklik peşinde koştuğunu, bunun için de yetkileri genişletilmiş yerel yönetimlere ve halk içerisinden seçilmiş meclislere ihtiyacı bulunduğunu kaydetti. AKP’nin 2012’de çıkardığı “Büyükşehir Yasası” nın, terör örgütünün bölgede hâkimiyet tesis etmesine ciddi destek sağladığını ifade eden Çetin, bu yasanın bir anlamda “Eyalet Yasası” olduğunu ve Avrupa Birliği’nin Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki Türkiye’den beklentileri karşıladığını bildirdi. Örgütle masa kuruldu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gözlerinin, dış güçlerden kaynaklı siyasal bir başkaldırının olduğunu göremeyecek kadar kapalı olduğunu söyleyen Çetin, şöyle dedi: “Bölücü örgütle masa kuran, açılım adıyla terörün güçlenmesine fırsat veren AKP zihniyetinin yaşananlardan hiç ders çıkarmadığı açıktır. Davutoğlu, İmralı’daki Bebek Katili ile kurdukları masanın sonuçlarını hesap etmeden şimdi Ankara’da yeni masa kurmaktan bahsetmektedir. Çukur kazarak devlete kafa tutan, Mehmetçiğimizi şehit eden örgüte seslenen Davutoğlu, ‘Çukur kazacağınıza gelin Anayasa Komisyonu’na istediğinizi söyleyin’ diyecek kadar açık konuşuyor. Böylelikle yeni anayasa çalışmalarının ve başkanlık arayışlarının bölücü talepleri karşılamayı amaçladığı görüntüsü oluşmaktadır.” Bugün gözler önünde Türkiye’nin üniter yapısının, birlik ve kardeşliğinin hedefe konduğu ve her geçen gün daha fazla tahrip edildiği bir süreçte, MHP’nin öngörü ve uyarılarının doğru çıktığını ifade eden Çetin, şöyle devam etti: “Açılım örtüsü altında bölgenin silah deposu haline getirilmesi, militanların eğitilmesi alenen sürerken AKP iktidarlarının güvenlik güçlerimizi engellemekle meşgul olmasının sonuçları bugün gözler önünde. Operasyon taleplerini sümenaltı edenler bugün verilen şehitlerimizin sorumlularıdır. Devlet adına silahlı örgütü muhatap alan ve anlaşmalar yapıp yasalar çıkaran, terör örgütünün faaliyetlerine göz yuman yerel yöneticilerle ilgili yargı sürecini işletmeyen hangi makam olursa olsun vakti geldiğinde hesabını adalet önünde Türk milletine vermekten kurtulamayacak.” ‘Ulusçuluk yok edilirse ortada bir şey kalmaz’ Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı 10 maddelik yeni sözde çözüm süreciyle ilgili “Vatandaşlarımızı ayıran ulusçuluğu kaldıracağız” sözlerine tepki gösteren Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Bunu yok ettiğinizde ortada ne devlet kalır ne ulus. Hiçbir şey kalmaz” dedi. AKP iktidarının bu tür söylemlerinin yeni olmadığını belirten Kanadoğlu, böyle bir adımın kabul edilemez olduğunu ifade etti. Her devletin bir ulus üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Kanadoğlu, şunları söyledi: Ayrışma artabilir “Bu bir yenilik değil. Eğer bu sözlerle terörle mücadele etmeyi ya da bazılarının dediği Kürt sorununu çözmeyi düşünüyorlarsa öyle bir şey mümkün değil. Kesinlikle bu şekilde çözme olanakları yok. Onun için verilmiş bir taviz ise böyle bir adım hiçbir fayda sağlamaz. Bunu daha önce de söylediklerini biliyoruz. Malumun ilanı gibi bir şey oldu. Bunu orada öyle anlatıyorlar ancak Türkiye’nin geri kalanına nasıl anlatacaklar? Olur mu öyle bir şey. Her devlet bir ulus üzerine kuruludur. Ulusçuluk demek aynı zamanda eşittir vatanseverlik demektir. Bunun nesini ortadan kaldıracaklar. Bunu yok ettiğiniz de ortada ne devlet kalır ne ulus kalır. Hiçbir şey kalmaz. Ulusçuluk ortadan kaldırılırsa ayrışma daha da artar. Bugün yaşananların nedeni üst kimliğin ortadan kaldırılması ve alt kimliklerin öne çıkarılmasıdır. Sorunu çözmenin yolu bu değil. Daha büyük sorunlar yaratacak bir adım olur. Bununla şu an Güneydoğu’da cereyan eden olayların sonuna mı geçmeyi amaçlıyorlar. Açık açık konuşmamanın bir sonucudur. Çeşitli yorumlara yol açabilecek ayrışmayı büsbütün yoğunlaştıracak bir yaklaşım bu. Zaten bu yaşananlar üst kimliği ortadan kaldırarak alt kimlikleri öne çıkarmanın bir sonucudur. Bu, bugünün sorunu değil. Çok daha önceden yaratılan ve bugün vardığı yeri de gösteren bir olay. Yeni söylenmiş sözler değil bunlar. Hâlâ aynı yönde ısrar etmek, ayrışmaları daha fazla artırmaktan başka bir işe yaramaz.” ‘Amaç, kimliksiz bir millet’ Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, TBMM’de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun adı “Mutabakat Komisyonu” olarak değiştirilse de mutabakat çıkmasının zor olduğunu söyledi. Türkiye’de yeni anayasa yapma ihtiyacı olmadığını belirten Türk, “Sorun anayasa değişikliği sorunu. Anayasa değişikliğinin gerçek amacı, değişmez, değiştirilemez ilk 3 madde ve onunu da garantisi olan 4. maddeden kurtulmak. Ayrıca bir diğer konu da anayasadaki Türk tanımını kaldırmak. Yani kimliksiz bir millet oluşturmak. Bütün çalışmalar bunu amaçlıyor” dedi. AKP’nin yeni anayasa yapma gerekçesinin gerçek hedefinin Türk tanımını çıkarmak olduğunu ifade eden Türk şunları kaydetti: “Buna seyirci kalamayız. Partilerarası Uzlaşma Komisyonu’nda ve o Komisyon’a katılan siyasi partilerin görüşlerini dikkate aldığımızda bir sonuç çıkacağını da sanmıyorum. Böyle bir oyalama sonunda AKP yetkililerinin açıklamalarından anladığımız kadarıyla buradan sonuç çıkmazsa AKP’nin kendine göre bir anayasa hazırlayıp onu doğrudan doğruya halk oylamasına sunması söz konusu. AKP’nin düşündüğü başkanlık sistemi bütün erklerin tek elde toplandığı bir sistem. Hatta başkana yasal düzenleme olmayan konularda başkanlık kararnamesi adıyla düzenleme yapma hakkı getiren bir sistem. Bunun sonucunda Türkiye diktaya gider, Türk milleti bunu asla kabul etmeyecektir.” Fatih Erboz

NE ETNİSİTE,NE DİN,NE MEZHEP AYRIMCILIĞINA GİRMEDEN VATANIMIZA,BAYRAĞIMIZA HEP BERABER SAHİP ÇIKALIM BİR OLALIM Ülkemizde cumhuriyetten rahatsız olup halifeliğe özenenler siz ya safsınız ya cahilsiniz,farz edelim hilafet oldu halifelik geldi sizi hangi arap ülkesi takar kim sizi dinler?sudi arabistana,katara,birleşik araplara yalvaran para isteyenler hangi yetkiyle kendilerini dinletecekler,söz sahibi olacaklar?hiç biri bizim yöneticileri takmıyor,amerika emrediyor onlar yapıyor,irana,suriyeye,yemene düşmanlık yaparakmı halifelik olacak,libyaya,ıraka suriyeye hristiyan,yahudi askerlerin girmesine göz yumarak hizmet ederek,onların ülkelerine sağ salim gitmelerine dua ederekmi halifelik olacak? askerlerimizin başlarına çuval geçirilmesine ses çıkarmayan nota verin diyenlere bu nota müzik notasımıdır diyen halka kızanlarlamı halifelik yapılacak? artık herkes uyansın halifeliği hiç bir islam ülkesi istemiyor,destek vermiyor,islam ülkelerinin çoğu amerikanın,israilin,ab.nin,rusyanın köpeği olmuş maşası olmuşlar bunlarlamı halifelik olacak?şu anda halifeliği en çok isteyen amerikadır,israildir nedeni kendilerinin direk yapamadıklarını bu halifecilere yaptıracaklar,ulusçuluk,milletçilikten çıkın ümmetçi olun diyerek halkı bölecekler,her ülke milliyetçiliğin alasını yaparken biz neden yapmıycakmışız?hiç düşündünüzmü bugün amerikanın kendi vatandaşı 25 milyon ama amerikaya göç eden alman nüfusu 55 milyon vb.ülkeden gelenlerde amerikanın kendi halkından fazla olmalarına rağmen hepsi amerikalı olmuş hiçbiri kendi bayrağımız kendi toprağımız olsun demiyor ama bizlere siz kendi ülkenizdekilere ümmetçilikle özerklik verin diyorlar,neden biliyormusunuz çünkü büyük israilin kurulması için bop,diye başladılar 2 tane sağlam ülke kaldı TÜRKİYE,İRAN bunları yıkabilmek için etnisite ve din mezhep olaylarını bize aşıladılar,bunlarla ülkeleri bölüp parçalıyorlar ve büyük israili kurmaya çalışıyorlar,inanın çok yakınlar,eğer biz bir olmazsak bize en uygun rejim olan TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ,VATANIMIZI,BAYRAĞIMIZI Vatanım,Bayrağım diyelim hep beraber sahip çıkalım boş hayallere kapılmayalım,bize bizden başkası yardım edemez bölünürsek parçalanır ve yok oluruz,örnekleri ırak,suriye,libya,vb.ülkelerde var YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,NE MUTLU TÜRKÜM DİYİP VATANIMIZA BAYRAĞIMIZA SAHİP ÇIKANLARA.

ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU GÖZ GÖRE GÖRE ORADA AĞAÇ YOKTU DEMESİ NE UTANÇ VERİCİ BİR YALANDIR,EVET DAHA EVVELKİ OLAN AĞAÇLARI SİZ KATLEDİNCE ORTADA ŞİMDİ AĞAÇ KALMADI NEDEN AĞAÇLARI KATLETTİRDİNİZ?MESA ADLI ŞİRKETE BURAYI NASIL PEŞKEŞ ÇEKERSİNİZ?BU RESİMLER SİZE DELİL OLSUN BAKINDA YALANINIZ İÇİN UTANIN Bakan "Yassıada'da ağaç yok" dedi, ama. Yassıada’nın imara açılmasından sonra basına yansıyan fotoğraf sorulan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Orada ağaç mağaç yok.” dedi. Ancak 2011 yılının 27 Mayıs'ında çekilen bu fotoğraflar, Eroğlu'nu yalanlıyor... Levon Bağış isimli Twitter kullanıcısının havadan çektiği Yassıada fotoğrafı bir hayli ses getirmiş, özellikle sosyal medyada tartışma konusu olmuştu. Yassıada'da yürütülen proje dahilinde yapılan çalışmalar esnasında, yeşil ağaç ve makilerin bulunduğu adanın yüzeyinde neredeyse hiçbir yeşillik bırakılmamış. ŞİRKET AÇIKLAMA YAPTI 27 Mayıs darbesinin ardından eski Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada, 1976’da sit alanı ilan edilmişti. 2012’de bu statüden çıkarılan adada 2013’te kültür ve turizm tesisi yapılmasının önü açıldı. Yassıada'da başlatılan projeyi yürüten MESA Mesken Sanayii A.Ş. şirketi, paylaşılan fotoğraflar arasında yeşil alan farklılığını mevsimsel değişiklik olarak açıkladı. ORADA AĞAÇ, MAĞAÇ YOK! Yassıada’nın imara açılmasından sonra tartışmalara konu olan fotoğrafın sorulduğu Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Orada ağaç mağaç yok.” dedi ve ekledi: Ben kestiklerini filan duymadım ama bir ağaç keserlerse 20 ağaç dikeriz, bunun sözünü veriyorum. ADADA AĞAÇ YOKSA BUNLAR NE? 2010 ve 2011 yıllarının 27 Mayıs günlerinde Merhum Başbakan Adnan Menderes ve dönemin bakanları Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan'ı anmak için Yassıada'yı ziyaret eden grup içinde yer alan Yeni Asya yazarı Faruk Çakır ve fotoğraf muhabiri Erhan Akkaya'nın çektiği bu fotoğraflar, Veysel Eroğlu'nun "Ağaç mağaç yok" sözlerini yalanlıyor. İşte Bakan Eroğlu'nun "yok" dediği ağaçlar: Haber: Mücahit Çakır / mcakir@yeniasya.com.tr Fotoğraflar: Erhan Akkaya - Faruk Çakır Haber Merkezi

NEYMİŞ AMERİKA BAŞKANI OBAMA CAMİ ZİYARET ETMİŞ ULAN BUNA SEVİNEN MÜSLÜMAN GERİZEKALIDIR BU MASON CAMİYİ BİLE KİRLETMİŞ DİYECEKLERİNE VAY CAMİMİZE GELDİ DİYE SEVİNMEK NEDİR?BU BAŞKAN VE AMERİKA İSRAİLLE MÜSLÜMANLARI YOK ETMİYORMU?ORTADOĞUYU KAN GÖLÜNE ÇEVİRMİYORLARMIDA CAMİYE GELMESİNE SEVİNİYORSUNUZ?

YARGITAY HAVAİ FİŞEKLERLE SALDIRILARA İZİN VERMİŞ OLDU,MİLLETİN EVİ,ARACI,İŞYERİ,DEVLETİN ASKERİ POLİSİ BU KÖTÜ İNSANLAR HAVAİ FİŞEKLERLE ZARAR VERMİYORMU?BUNU ANLAMANIZ İÇİN İLLA HAKİMLER SİZİNDE ARACINIZA EVİNİZEDEMİ HAVAİ FİŞEK ATMALARI GEREK?BIÇAKDA EVLERDE KULLANIM ARACI,MEKTUP AÇACAĞI,TÜRBİŞON,ÇEKİÇ,BALTA VB. AMA KÖTÜ NİYETLİLERDE SUÇ ALETİ DEĞİLMİ?BURDA NİYET VE YAPILAN KÖTÜ NİYET ÖNEMLİ DEĞİLMİ? Yargıtay'dan havai fişek kararı Yargıtay, polise havai fişekle saldırdığı iddiasıyla tutuklanan 16 yaşındaki zanlıya verilen 3 yıl 4 aylık hapis cezası kararını, havai fişeğin TCK'da tehlikeli madde olarak sayılan patlayıcılardan olmadığı gerekçesiyle bozdu. Kış lastiği seçerken dikkat edilmesi gereken püf noktaları Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Lezgin Avcı Caddesi, 16 Mayıs 2011 tarihinde gösteri yapan bir grup tarafından trafiğe kapatıldı. Buna müdahale eden polislere grupta bulunan bazı kişiler tarafından havai fişek ve taşlı saldırı yapıldı. Müdahale sırasında cadde üzerinde bulunan 16 yaşındaki L.K., havai fişek ve taş attığı iddiasıyla gözaltına aldı. Soruşturma başlatan savcılık, tutuklanan L.K.'nın "Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri araçlarla katılma", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız olarak katılarak ihtara rağmen dağılmama", "Terör örgütü propagandası yapma", "Görevi yaptırmamak için direnme", "Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma","Terör örgütü üyesi olma" ve "Yivli ve yivsiz silahlarla bıçak ve diğer aletleri saldırıda kullanmak amacıyla taşıma" suçlarından 27 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. "Havai fişeği polis elime verdi" İddianamenin kabulün ardından L.K., Diyarbakır 2'nci Çocuk Mahkemesi'nde yargılandı. Suçlamaları kabul etmeyen L.K., sigara almak için evden çıktığı sırada kendisini bir kişinin durduğunu, gelen polislerin kendisini yakalayarak eline kelepçe taktığını anlatırken, "Bu sırada boynuma 2 tane poşu taktı, zırhlı aracın yanına götürüp dövdüler. Havai fişek rampası getirip elime verdiler. Aracın içinde de dövdüler" iddiasında bulundu. Van'da havai fişek kullanımı yasaklandı 3 yıl 4 ay hapis cezası Yaklaşık 1 yıl tutuklu kalan L.K. 2012 yılında tahliye edilirken, 9 Temmuz 2013 tarihinde açıklanan kararda sanığa "Görevi yaptırmamak için direnme", "Terör örgütü propagandası yapma", "Saldırı amacıyla bıçak taşıma" suçlarından 8 bin 660 lira adli para cezası ve "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, bu cezanın ertelenmesini kararlaştırırken ayrıca "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma" suçundan da 3 yıl 4 ay hapis ve bin 660 lira adli para cezası verdi. Yargıtay Savcısı: "Karar yasaya aykırı" Kararın açıklanmasından sonra L.K.'nın avukatı Keziban Yılmaz, hapis cezasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı İsmail Ayhan Köksal, 12 Aralık 2014 tarihinde dosyaya ilişkin görüşünü açıklarken bilirkişi raporuna göre sanığın gösteri sırasında güvenlik güçlerine attığı iddia edilen havai fişeğin patlayıcı madde kaptmasına girmediğini, kararın bu yönüyle yasaya aykırı olduğunu ve bozulması gerektiğini bildirdi. Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, L.K. hakkında "Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma" suçundan verilen 3 yıl 4 ay hapis ve bin 660 lira adli para cezasının bozulmasına karar verdi. Kararda, L.K.'nın güvenlik güçlerine attığı iddia ve kabul edilen havai fişeklerin TCK'nın 174/1 maddesinde sayılan tehlikeli maddelerden olmadığı kaydedildi. Sanığa patlayıcı madde bulundurma suçundan ceza verilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirten Yargıtay, kararın bu yönden bozulmasına hükmetti. L.K.'nın önümüzdeki günlerde yeriden yargılanması bekleniyor.