31 Ekim 2015 Cumartesi

AŞAĞIDAKİ YAZI BANA AİT ALLAHTAN BAŞKASINA HESAP VERMEM HİÇ BİR KULDANDA KORKMADAN KENDİME GÖRE YAŞARIM,GÜNAHI SEVABIDA İYİ BİLİRİM AMA BAZILARI GİBİ BİRİLERİNE ASLA BİAT ETMEM,SORGULARIM ARAŞTIRIRIM DOĞRULARI BULMAYA ÇALIŞIRIM VE HESAP SORARIM BEN SADECE KENDİMDEN MESULÜM, LİDERLER YÖNETİCİLER O GÖREVLERE GELDİĞİNDE BİLİRLERKİ ORANIN HESABI VE VEBALİ VARDIR ONLAR HALKA HESAP VERİRLER VEDE BİREYLERİN GÜNAHLARIYLA LİDERLERİN VE YÖNETİCİLERİN GÜNAHLARI ASLA BİR OLMAZ ONLAR ADİL OLMAZSA ALLAHA VE ÜLKELERİN ADALETLERİNE HESAP VERİRLER BUNLARI İYİ ÖĞRENİN,KİMSE KİMSENİN FERT OLARAK ÖZEL YAŞAMINA MÜDAHELE ETMEYE KALKMASIN SORGU MAKAMINDA GÖRMESİN
BAZILARI BİZ ATATÜRKÇÜLERE DİNSİZ DİYORLAR,AYYAŞ DİYORLAR SİZ GÜNAHLARIMIZI ALMAYA DEVAM EDİN ATATÜRKÜ SEVMEKLE ONUN GÖSTERDİĞİ YOLDA GİTMEKLE BİZ ASLA İSLAMDAN KOPMUYORUZ,HA İSTEYEN İNANÇ OLARAKDA İNANMIYORSA O NE BENİ NE SİZİ İLGİLENDİRİR İNANÇLAR ALLAHLA KUL ARASINDADIR,YOKSA KENDİNİZİ TÖBE HAŞA O MAKAMDA GÖRÜPTEMİ YARGILAMA YAPIYORSUNUZ?HER TOPLULUKTA NEYE KİME İNANAN VARSA SAYGI DUYULMALIDIR ,NETİCEDE CENNETİ YADA CEHENNEMİ HERKES BİLİYOR SEÇİMİNİ ONA GÖRE YAPIYOR AYRICA KİMİN CENNETE KİMİN CEHENNEME GİDECEĞİNİDE KİMSE BİLEMEZ İBADETLER YETERLİ DEĞİL O KULLARIN GÖREVİ, AMA CENNETLİK OLMAK KİMSENİN ELİNDE DEĞİL. AYRICA BEN VE BENİM GİBİ İÇENLERE KİMSE KARIŞAMAZ BEN BİR FERDİM KENDİMDEN SORUMLUYUM KİMSENİN ÖZEL YAŞAMINA KARIŞMAM KİMSEDE BENİM ÖZEL YAŞAMIMA KARIŞAMAZ,DEDİĞİM GİBİ HERKES KENDİNDEN SORUMLUDUR GÜNAHI SEVABI HERKES BİLİR HERKES KENDİ TERCİHİYLE YAŞAR HESABIMI İNSANLARA DEĞİL ALLAHA VERİRİM HİÇ BİR KULDANDA KORKMAM,TOPLUMLARDA AÇIK AÇIK YAŞAYANLARDAN DEĞİL SİNSİLERDEN GİZLİ GİZLİ DAVRANANLARDAN KORKULUR ÇÜNKÜ NE YAPACAKLARINI BİLEMEZSİN OYSA AÇIKÇA YAŞAYANLARDAN KORKMAZSIN ZİRA NE YAPTIĞI ZATEN ORTADADIR ONA GÖRE DAVRANIRSIN,AYRICA BİREYLERLE YÖNETİCİLERİ,LİDERLERİ AYNI KEFEDE GÖRMEK ZIR CAHİLLİKTİR BİREYLER SUÇ YADA GÜNAH İŞLERLERSE KENDİLERİNDEN SORUMLUYKEN YÖNETİCİLER YADA LİDERLER TÜM YÖNETTİKLERİNDEN SORUMLUDUR BUNU AYIRAMAYANLAR O LİDERLERİN YÖNETİCİLERİN YAPTIKLARI SUÇLARI GÜNAHLARI GÖRMEZDEN GELMEYEREK SORGULAMAZKEN FERTLERİN GÜNAHLARINI SORGULAMALARI ZAVALLILIKTIR ASIL NANKÖRLÜK BUDUR İŞTE,HERKES KENDİ YAŞAMINA BAKSIN KİMSE KİMSENİN ÖZEL HAYATLARINA NE KARIŞSIN NEDE MÜDAHELE ETSİN BİRDE TOPLUMLARDA İKTİDARLAR SORGULANIR ÇÜNKÜ TÜM GÜÇ ONLARIN ELİNDEDİR HESABIDA ONLAR VERİR HİÇ MUHALEFETE HESAP SORULURMU?MUHALEFETE ANCAK NEDEN DAHA ÇOK HESAP SORMUYORSUN DAHA ÇOK MUHALEFET YAPMIYORSUN DENİR BAZILARI BUNU ÖĞRENİN ARTIK
ÜLKEMİZDEKİ TÜM ÜSLER KALKMALI,BURALARDAN KALKAN UÇAKLAR MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRÜYOR BİZİ YÖNETENLER ONDAN SONRA MÜSLÜMANIZ DİYOR NE İLGİNÇ
ÜLKEMİZDEKİ ÜSLERİ KULLANDIRANLAR UTANSIN ADAMLAR İSTEDİKLERİ GİBİ ÜLKEMİZİ KULLANIYORLAR VE BU ÜSLERDEN KALKAN UÇAKLAR GİDİP MÜSLÜMANLARI VURUYORLAR,BUNA ŞİMDİYE KADAR İZİN VERDİYSE ÖLEN MÜSLÜMANLARIN GÜNAHLARINI VEBALLERİNİ ÇEKECEKLER Obama'dan flaş İncirlik Üssü talimatı! Obama İncirlik Üssü'ne A-10S ve F-15S tipi uçaklar konuşlandırılması talimatını verdi. ABD ordusunda Özel Kuvvetler'e mensup, 50'ye yakın asker, IŞİD'le mücadeleye destek için danışman olarak Suriye'nin kuzeyine gönderiliyor. ABD, IŞİD'e yönelik hava saldırılarına katılmak üzere İncirlik'e A-10 ve F-15 savaş uçakları konuşlandırma kararı da aldı. ABD Başkanı Barack Obama, IŞİD'le mücadeleyi yoğunlaştırmak için bir dizi karara imza attı. Obama onayladığı karara göre askeri danışmanlar ABD’nin özel harekat birliğine ait 50'ye yakın askeri danışman IŞİD ile savaşan gruplara yardım etmek ve onları eğitmek üzere Suriye’nin kuzeyine gönderilecek. ABD’nin şu anda Irak’ta Iraklı güvenlik güçlerini eğitmek ve ABD’nin tesislerini korumak için yaklaşık 3 bin 300 askeri bulunuyor. Ancak Washington yönetimi 4 yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye'ye ilk kez asker gönderiyor. Obama ayrıca IŞİD'e yönelik hava saldırılarına katılmak üzere İncirik Hava Üssü'ne A-10 ve F-15 uçakları da konuşlandırılması kararını da onayladı. Washington, Suriye'nin komşuları Lübnan ve Ürdün'deki IŞİD yapılanmaları ve liderliklerinin hedef alınması için bu ülkelerle askeri işbirliğini geliştirme kararı da aldı. Obama'nın yeni IŞİD'le mücadele stratejisinde Kuzey Irak'taki Kürt Yönetimi'nin başkenti Erbil'e de Öze Kuvvetler'e mensup takviye danışmanların gönderilmesi de var. Takviye gücü, Mayıs ayında IŞİD'in eline geçen Ramadi kentinin geri alınması için planlanan operasyonlara destek verecek. ABD Kongresi'nin Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Mac Thornberry ise Suriye'ye asker gönderme kararı için "Çok geç kalınmış bir karar" değerlendirmesini yaptı.
AKPYE OY VERENLER NEDEN AKPLİ YÖNETİCİLERİN ESKİ MADDİ DURUMLARINDAN ŞİMDİKİ MADDİ DURUMLARINI SORGULAMAZLAR? YÜRÜ BE AKPLİ SENİ KİM TUTAR AKP yönetici olan Necati Kalafat başkanlığını yaptığı kooparatife yolsuzluk baskını AKP Sinop eski il genel meclis Başkanı ve hala Sinop’un Türkeli ilçesi AKP yönetici olan Necati Kalafat’ın başkanlığını yaptığı Esnaf kefalet ve kredi kooperatifi, yolsuzluk yapılıyor iddiası ile esnafların şikâyeti üzerine savcılık talimatı doğrultusunda polis tarafından basıldı. Baskın sonrası kooperatifte bulunan tüm envantere el konuldu. 5 bin nüfuslu İlçenin sanayi çarşısında önceden çaycılık yaptığı ve AKP yöneticiliği ile birlikte yıldızı parlayan Necati Kalafat’ın kooperatiften kredi verdiği esnaflardan çek ve senet karşılığı kendisine komisyon aldığı ileri sürülüyor. 20’ye yakın Esnafın birer dilekçe ile müracaat yaparak Türkeli Cumhuriyet savcılığına hakkında suç duyurusunda bulunduğu AKP’li Kalafat’ın, 300 bin TL değerinde Volvo marka jeep aldığı, kızına da 60 Bin TL değerinde sıfır otomobil hediye ettiği belirtiliyor. Kooperatif bölge müdürlüğüne bulunduğu mal beyanında 1 Milyon 900 bin TL nakit parası bulunduğunu belirten Necati Kalafat’ın ilçe esnafına adeta haraca bağladığı ileri sürülüyor. Halk sesi sitesinden Mete Çağdaş'ın haberine göre, savcılığa suç duyurusunda bulunan esnaf arkadaşları adına açıklamada bulunan Resul Taşdelen olayın peşini bırakmayacaklarını belirterek “Bu kişinin kooperatif başkanlığı dışında siyasi bir kimliği var.Savcılığa şikayette bulunduktan 2 hafta sonra kooperatifin basılması manidardır. Bu bize göre şahsa delilleri yok etmesi için zaman tanımaktır. Çünkü bizim şikayetimiz sonrası bu şahıs (Yanlış olmuş) diyerek, herkese yasa dışı yollardan elde ettiği komisyonları geri iade etmeye başlamış ve sabahlara kadar kooperatifte çalışarak evraklar üzerinde oynamalar yaparak kendini temize çıkartma yoluna gitmiştir." dedi. Öte yandan AKP Sinop eski il genel meclis Başkanlığı yapan ve hala Türkeli ilçesinde teşkilat başkan yardımcısı olarak görev alan Necati Kalafat’ın başkanlığını yaptığı kooperatife ait Hamam ve düğün salonundan gelen gelirleri de kayıt altına almadığı ve esnaflardan yıllardır aldığı komisyonlar ile birlikte kendine en az 10 Milyon TL’lik haksız kazanç sağladığı iddia ediliyor. Kızının birini İngiltere de din eğitimi gören özel bir okulda eğitimini sağlayan Kalafat’ın diğer kızını ve bir yeğenini de kooperatifte maaşlı çalıştırdığını belirten esnaflar “5 Bin nüfuslu bir ilçede çay ocağı işletirken nasıl oluyor da bu kadar yüksek miktar da nakit para ve mülk sahibi olmuş savcılık bunu ondan sorsun istiyoruz.Ama nerde ise bir ay olacak hala bir gelişme yok.Siyasi kimliğini kullanarak bu suçlarını örtbas ettirmesinden korkuyoruz“ dediler. İşte şikayet dilekçesi: Odatv.com

29 Ekim 2015 Perşembe

TÜRKİYEYİ METAZORİ YÖNETENLER YÜZÜNDEN TRABZONUDA BÖYLE YÜRÜTMEYE ÇALIŞANLAR VAR,NERDE GÖRÜLMÜŞ ZORLA HAKEMLERİ ALIKOYMAK?NE HAKKINIZ VAR?KADINLARA NEDEN DURDUK YERE HAKARET EDİYORSUNUZ?RESMEN SUÇ İŞLENDİ BAKALIM ADALET NE YAPACAK ALIKOYMAK SUÇTUR BAKALIM BAŞKANA CEZA VERECEKLERMİ ASLA BU CEZASIZ KALMAMALI
TÜRK FUTBOL TARİHİNE KARA LEKE OLARAK GEÇECEK OLAY,RESMEN HACIOSMANOĞLU MAFYA OLMUŞ HAKEMLERİ ZORLA ALIKOYMUŞ,BAKALIM ADALET DOĞRU İŞLEYİP BU BAŞKANA CEZA VERECEKLERMİ?MALUM ARKASI TAYYİP ERDOĞAN BÖYLE SAÇMALIK DEREBEYLİK HİÇ GÖRÜLMEDİ ONDAN SONRA FENERBAHÇEYE İFTİRA ATARLAR GÖZ GÖRE GÖRE SUÇ İŞLENDİ HATTA KADINLARA BİLE HAKARET EDİLDİ BEKLEYİP GÖRÜCEZ Trabzonspor'un Gaziantepspor maçında son dakikadaki penaltısını vermeyen hakem Çağatay Şahan ve yardımcılarını, 4 saat mahsur kaldıkları Avni Aker Stadı'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonunun kurtardığı ortaya çıktı. Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Yöneticilerime, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak' dedim. Ama beni arayan o değerli insanın, 'Hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak' sözü üzerine ben de arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonlu'ya yakışan şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk etmelerine izin verdik" dedi. Olaylı Trabzonspor-Gaziantepspor maçından sonra 4 saat statta mahsur kalan hakem Çağatay Şahan ile yardımcılarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurtardığı ortaya çıktı. Karşılaşmanın bitiş düdüğünün ardından büyük tepki gören hakem Çağatay Şahan ve arkadaşları, hakem odasına gitti. Raporlarını yazan ve kıyafetlerini değiştikten sonra stadyumdan ayrılmak isteyen hakem ekibine, bordo mavili yöneticiler izin vermedi. Çok sayıda Trabzonspor yöneticisi hakem odasının bulunduğu koridordaki sandalyelere oturup beklemeye başladı. BAŞKAN "BEN GELENE KADAR HAKEMLERİ STATTA TUTUN" DEDİ Kulüp başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun, sabaha karşı Trabzon'da olacağını söylemesi ve kendisi gelene kadar hakemlerin stadyumda tutulmasını istemesi üzerine, VIP tribünü önündeki araç giriş kapısı kilitlendi. Ayrıca tribün önünde yaklaşık 500 bordo mavili taraftar TFF ve hakemler aleyhine tezahürat yapmaya başladı. Trabzonspor Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yakup Aslan ve diğer yöneticiler, başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun, "Ben gelene kadar hakemleri statta tutun" sözleri üzerine hakemlerin stattan çıkışına izin vermedi. HACIOSMANOĞLU DEVLET GÖREVLİLERİNİN TELEFONUNA ÇIKMADI Gerginlik sürerken, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, kendisini arayan hiçbir devlet görevlisinin telefonuna çıkmadı ve hakemlerin stadyumda tutulması kararından dönmedi. Saatler 03.00'ü gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Hacıosmanoğlu'nu arayarak, hakemlerin bir an önce güvenli şekilde stadyumdan çıkarılmasını istedi. Trabzonspor 2-2 Gaziantepspor ERDOĞAN TELEFON AÇINCA 03.47'DE HAKEMLER BIRAKILDI Bunun üzerine Trabzon'daki yönetici arkadaşlarına ulaşan Hacıosmanoğlu, hakemlerin çıkarılması talimatını verdi. Saatler 03.47'yi gösterirken, tüm yöneticiler ve kulüp personeli soyunma odası koridorlarını boşalttı. Hakem Çağatay Şahan ve yardımcıları, koridora giren çevik kuvvet polislerinin kalkanlarının korumasında, VIP tribünü önüne yaklaştırılan sivil polis midibüsüne bindirilerek stadyumdan çıkarıldı. 4 saatlik bekleyişin ardından stadyumdan ayrılan hakem ekibine, dışarıda bekleyen taraftarlar da yabancı cisimler yağdırdı. SABAHA KARŞI ÖZEL UÇAKLA GELDİ, SERT AÇIKLAMALAR YAPTI Hakemlerin stadyumdan ayrılmasının ardından, başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun özel uçakla İstanbul'dan gelip Trabzon'a geldi. Havalimanında bazı yöneticiler ve bir grup taraftar tarafından "Büyük başkan" tezahüratlarıyla karşılanan Hacıosmanoğlu, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Hacıosmanoğlu, şunları söyledi: "BU ŞEHRİN ÜZERİNE OYUN OYNAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL" "Ligin ilk 4 haftasında herkes Trabzonspor'u konuştu. Ancak daha sonra Trabzonspor'un ve bizim üzerimize karanlık güçlerin oynadığı bir oyun var. Bu benim şahsımla değil, bu şehirle, Trabzonspor ile alakalı. Ama bu şehir öyle bir şehir ki bu şehrin üzerine oyun oynamak kimsenin haddine değil. Bu şehir zaten ona müsaade etmez. İnsanlar herhalde nüfusu 1 milyona yakın diye küçük görmeye çalışıyor ama onun kat kat daha gücü bu şehrin dışında yaşıyor. Maçın son dakikasındaki tartışmalı pozisyon sonrasında sportif direktör Süleyman Hurma sarı kart gördü. "BU İNSANLAR BU CESARETİ NEREDEN ALIYORLAR?" Benim anlamadığım konu bu insanlar cesareti nereden alıyorlar? 3 hafta üst üste Trabzon'a gelip Trabzonspor'u katletme cesaretini nereden buluyorlar? Ben hasta eşimi bırakıp Trabzon'a geldim. Bu şehirde insanların bir şeyi öğrenmesi lazım. İnsanların, bu şehri katletmeye gelenlerin, Trabzonspor'a oyun oynayarak onun yolunu kesmeye çalışanların, bu şehirden rahat çıkamayacaklarının bilincine varmalarını istedim. Evet, belki Türkiye'ye, dünyaya rezil olacağız ama Türk futbolunda bir milat olmasını istedim. Trabzon'a gelip de bu şehirde Trabzon'u katledenlerin buradan gülerek, tarifeli uçaklara binip de gidecekleri yere gidemeyeceklerini insanların bilmelerini istiyorum." Onur Kıvrak taraftarla kapıştı, kapıları yumrukladı Onur Kıvrak taraftarla kapıştı, kapıları yumrukladı "SABAHA KADAR O HAKEM STATTAN ÇIKMAYACAK" Hacıosmanoğlu, maçın ardından bordo-mavili yöneticileri aradığını ve talimat verdiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yöneticilerime, 'Trabzon'un misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak' dedim. Devletin her kademesinden arayanlar oldu, kimsenin telefonuna bakmadım. Benim de saygı duyduğum, gönül bağım olan, onun için şahsım olarak yapamayacağım hiçbir şey yok, bunu defalarca söyledim; o değerli insanın beni aradıktan sonra, 'hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak' sözü üzerine ben de arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonlu'ya yakışan şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk etmelerine izin verdik." "İÇİMİZDE HAİNLER OLDUĞUNU BİLİYORUM" Trabzon'un ve Trabzonspor'un üzerine oyun oynayan, senaryo yazan insanların olduğunu ileri süren Hacıosmanoğlu, "İçimizde hainler olduğunu biliyorum. Burada kaybeden Trabzonspor olacak. Kaybeden İbrahim Hacıosmanoğlu olmayacak. Her maçtan sonra bir maç daha yenilip Hacıosmanoğlu bu şehirden gitsin diye uğraşan insanlar var. Buraya gelip de Trabzonspor'u katledip gidenlere o insanlar cesaret veriyor. "BU İŞİN SONU KAPALI CEZA YATMAYA DOĞRU GİDİYOR" Ben 49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi yaşamadım. Allah bir gün ömür bile verdiyse onu da adam gibi yaşayıp adam gibi öleceğim. Trabzonspor için çektiğim 9 ay 15 gün ceza bana bir züldü. Ama ben Trabzonspor için kapalı ceza yatmaya da razıyım. Bu işin sonu o noktaya doğru gidiyor. Konuştuklarımın hepsinin suç olduğunu biliyorum. Onların karşılığında yatmasını da biliyorum. Ama benim ailem, onurlu ve köklü bir aile. Bana önce adamlığı, adam gibi yaşamayı ve adam gibi ölmeyi öğrettiler. Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım. Sonucunda ölüm de varsa bir gün yaşarım, ertesi gün ölürüm." "TRABZONSPOR'A OPERASYON YAPILIYOR" Söylediği sözlerin hepsinin suç olduğunu bildiğini de ifade eden İbrahim Hacıosmanoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ama yarınlar bizim önümüze ne koyarsa koysun ben Trabzonspor için bu başkanlık makamından cezaevine giderim. Bunun bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bilmesini istiyorum. Hatırlarsınız, Galatasaray maçına çıkarken, Galatasaray'ın hocasını ve başkanını gönderebilmek için bütün medya, 'oyuncular organizasyon yaptı, hocayı başkanı gönderecek' diyordu. Bugün bir aile oldular. Bize Galatasaray maçındaki operasyonları yapanların tespitine az kaldı. "GALATASARAY'IN HOCASI ONLARIN KARDEŞİ KONUMUNDA" O federasyonda, kendini federasyon başkanından daha etkili gören insanlar var. Galatasaray'ın hocası da onların kardeşi konumunda. Kardeşini korumak için, kardeşinin oradan yok olmaması için Trabzonspor'a bu operasyonu yaptılarsa, az kaldı bunların da ortaya çıkmasına. Herkes bedelini ödeyecek. O maçta bizi katleden Cüneyt Çakır'a verilen iki maçtan sonra, gönderilen hakem de bizden Cüneyt Çakır'ın intikamını almıştır. Yine aynı güçler bu operasyonu yapmıştır." İSİM VERMEDEN FARUK ÖZAK'I ELEŞTİRDİ Hacıosmanoğlu, eski başkanlardan Faruk Özak'ı da isim vermeden eleştirirken, "Bu kulübün abisiyim' diyen insanlar şimdi bir yandan 'bu kulübü kayyuma nasıl emanet ederiz' diye hesap yapıyorlar. Kulübe tarihi bir kara leke sürme adına. Ben bir aydır bunlarla uğraşıyorum. Benim İstanbul'a gelen çok önemli bir sponsor anlaşmam vardı. İstanbul'a gelen şirket kayyum lafından dolayı geri döndü. 15-20 milyon euroluk kaynak sağlayacağım uluslararası bir şirketti. Bunları kim yapıyor? Trabzonspor'un sahibi olduğunu söyleyenler yapıyor. Bu şehirde 'abi' diye adını anmak istemediğim bir şahıs var, insanda biraz vicdan olur, insanlık olur" dedi. "BİZİM İÇİN 'ŞİKE DAVASI'NI SATTI' DİYENLER NAMUSSUZDUR" Hacıosmanoğlu, bu sezon Trabzonspor'a bir zulüm yapıldığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Arkadaşlar benim olup olmamam önemli değil. Ben bu akşam itibari ile kararımı verdim zaten. Şike davasında bizim hukuki mücadelemiz sonuna kadar sürüyor. O konuyla ilgili de hiçbir babayiğit bize bir şey söylemedi, bundan sonra da söyleyemez. Bizi o davayı sattı diye itham edenler de namussuzdur. Ama ben bir şey kaybetmiyorum. Kendi yandaşlarına haber yaptırıyor, 'Bu kumarı da kaybetti' diye. Ben kaybetmiyorum ki. Trabzonspor'un şampiyonluğunu kim alırsa onlar sevinecek. İbrahim Hacıosmanoğlu bir şey kaybetmiyor. Sadece manevi duygularını kaybeder başarısız olursa. Biz o konuda çok iyi bir durumdayken bile davayı sattığımızı söylüyorlar. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Sormak lazım, 'Spor bakanlığı yaptınız, milletvekilliği yaptınız, 6 ay önce çıkan yasayı, altı ay sonra failler yakalanmışken, değişmesine neden karşı çıkmadınız? 50 tane Trabzonsporlu milletvekili ile neden bir kampanya başlatmadınız mecliste? "SABAH 6'DA TARİFELİ UÇAKLA GELECEKTİM, ÖZEL UÇAK TUTTUM" Şunu bilin ki bu gece Trabzonspor için, bu şehir için ve Türk futbolu için de bir milat olacak. Benim alacağım hapis cezası da, bana federasyonun vereceği sahaya girmeme cezası da beni hiç ilgilendirmiyor. Trabzonspor'un namusunu korumak için canımı bile ortaya koymam gerekiyorsa, 7 aylık çocuğum var, iki tane de oğlum var. Bütün bu tehlikeleri göze alıp bu zulmü yapanlara hep beraber hesap sormalıyız. Trabzonspor sevdalılarına sesleniyorum; bu sistemi değişecek. Trabzonspor'u kullanmayacak insanların buraya gelmesini sağlayın. Trabzon insanına yakışan bir şekilde, hiçbir fiziki ve sözlü müdahalede bulunmadan, 'Trabzonspor'u katleden hakem orada duracak' dedim. Sabah 6'da tarifeli uçakla gelecektim. Ama özel uçak tuttum geldim" diye konuştu. "KENDİSİ İÇİN ÖLMEYE HAZIRIM" Hacıosmanoğlu, hakemin stattan çıkması için kendisini arayan kişinin ismini vermeyeceğini de vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım, dünya konjonktürünün de gitsin diye üzerine oyun oynadığı bir lideri var Türkiye'nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu kendisine de söyledim. Türkiye'nin dünyaya rezil olmaması adına, yıllardan beri Trabzonspor'a yapılan bu silsilenin bedelinin ödenmesi gereken gündü. Bu futbolu yönetenler de şapkasını önüne koyacak.

27 Ekim 2015 Salı

HAYDİ ASLANLAR BUNUDA YÜZÜNÜZÜN AKIYLA BAŞARIN BİTİRİN BU PKKLILARI
PKK'ya 6 bin askerle İkiyaka'da çok kritik operasyon Türk Silahlı Kuvvetleri yaklaşık bir aydır 6 bin askerle Hakkari Yüksekova'da bulunan İkiyaka Dağları'nda çok kritik bir operasyon yürütüyor. Güvenlik kuvvetlerinin yurt içindeki Kandil olarak tanımladığı alandaki operasyonda sona gelindi. Güvenlik kuvvetlerinin PKK'ya verdiği ağır zayiat sebebiyle, terör örgütünün Karayılan dahil üst düzey yöneticilerinin Suriye'nin kuzeyine geçtiği belirtiliyor. TÜRKİYE'YE GEÇİŞ ALANI Hakkari Yüksekova'daki İkiyaka Dağları PKK'nın Türkiye'ye geçiş alanı. Bölgedeki mağaralar ise teröristlerin hem barınma alanları, hem de silah depolarıydı. Türk Silahlı Kuvvetleri önce Ağustos ayında bir operasyon başlattı. Bu operasyon Yüksekova geneline yayıldı. 25 Eylül den itibaren Şehit Kurmay Yarbay İlker Çevikcan ismini aldı. YÜZDE 90'I TEMİZLENDİ Doski Vadisi'ni de içeren alan PKK'nın can damarı olarak adlandırılıyordu. Bir aylık kritik operasyonda iki komando tugayı ve 20 özel kuvvetler taburu yani yaklaşık altı bin asker görev yapıyor. Operasyonda sona gelindi ve İkiyaka Dağları'nın yüzde 90'ı temizlendi... CNN TÜRK'ün haberine göre, hem karadan hem havadan süren operasyonlarda bölgedeki kritik 15 tepenin tamamen kontrol alıntına alınması hedefleniyor. PKK 'nın barınma ve silah depolarının imha edilmesi amaçlanıyor. İstihbarat raporlarına göre, bir aylık operasyonda terör örgütü PKK'nın ağır zayiata uğratılması sebebiyle Murat Karayılan bölgeye en yakın noktaya kadar gelip teröristlere yeni talimatlar vermişti. "Uzaktan ateşle temas kurun, intiharı göze alın, el bombalarıyla üzerlerine gidin, asker çok kararlı" ifadelerini kullanmıştı. İkiyaka Dağları'ndaki operasyonda gelinen son aşama sebebiyle, istihbarat raporlarına göre PKK'nın bölgedeki varlığı büyük oranda temizlendi. Bu sebeple Murat Karayılan'ın da içinde olduğu üst düzey örgüt yöneticilerinin Suriye'nin kuzeyine geçtiği belirtiliyor. Kaynak: CNNTürk

23 Ekim 2015 Cuma

IRKÇILIK BİRBİRİMİZDEN KOPARANA KADAR DİNLER, MEZHEPÇİLİKLER BİZİ AYRIŞTIRANA KADAR SİYASETÇİLER POLİTİKA BİZİ BÖLENE KADAR PARA,ÇIKAR BAZILARINI SINIFLANDIRANA KADAR SAYGILIYDIK KOMŞUYDUK,YARDIM SEVERDİK PAYLAŞIMCIYDIK,AYRIMCI DEĞİLDİK HEPİMİZ İNSANDIK.
RAMAK KALA TUZLA VE ÇAYIROVA CEM EVLERİNİ PKK İLE MLKP TARAFINDAN BOMBALANMAK ÜZERE İKEN İSTİHBARAT KURTARDI AMAÇLARI KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRMAK KAOS YARATMAK DİKKATLİ OLALIM AYRIŞMAYALIM
İSTİHBARAT OLMASA KALLEŞ PKK İLE MLKP AZ DAHA KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRMAK İÇİN TUZLAMIZI VE ÇAYIROVA CEM EVLERİNİ KANA BULAYACAKLARMIŞ AMAN DİKKAT PKK ve MLKP’nin “Son Kanlı Eylem” Adını Verdiği Muharrem Provokasyonu Deşifre Oldu Kobani’de PKK tarafından eğitilen MLKP terör örgütünün köşeye sıkışan PKK’yı kurtarmak için Alevileri sokağa dökmeye hazırlandığı ortaya çıktı. Emniyet birimlerince bir örgüt üyesinin itirafıyla elde edildiği öğrenilen bilgilere göre İstanbul Tuzla ve Kocaeli Çayıraova’da bulunan 2 Cemevine Muharrem ayı Cemleri sırasında örgüt tarafından bombalı saldırı planlandı. MLKP Suruç ve Ankara’daki bombalı saldırıların ardından adını duyuran terör örgütü Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP)’nin Alevi vatandaşları sokağa dökmek için İstanbul’da provokatif bombalı eylemlere hazırlandığı ortaya çıktı. Emniyet birimlerinin elde ettiği verilere göre MLKP’nin ‘Son Kanlı Eylem’ adı altında gerçekleştirmeyi planladığı eylemlerin kararı MLKP -PKK tarafından alındı. Örgütün kanlı planı gerçekleştirmek için Muharrem ayı içerisinde iki cemevini seçtiği öğrenildi. İstanbul Tuzla ve Kocaeli Çayırova’da bulunduğu belirtilen 2 cemevinin deşifre olması üzerine provokatif eylemlerin farklı noktaları hedef alabileceği ihtimali nedeniyle vatandaşlar her türlü şüpheli duruma karşı uyarıldı. Aşure Gününü Seçmişler Emniyet kaynaklarının bir örgüt üyesinden aldıkları bilgiye göre MLKP terör örgütünün söz konusu saldırıları, Alevi vatandaşların Cemevinde toplandıkları sırada gerçekleştirmeyi planladığı da belirlendi. Bu çerçevede, örgütün saldırı için Aşure Günü’nü seçilebileceği, saldırılar akabinde Alevi kökenli vatandaşların ayaklanmaya zorlanacakları ve provoke edilecekleri ifade ediliyor. Ayaklanmaya zorlanacak Alevi vatandaşları ise MLKP örgütü tarafından tespit edilen örgüt militanlarının yönlendireceği dile getiriliyor. Silah Depoladılar Alevileri ayaklandırarak kaos çıkarmayı amaçlayan terör örgütleri, eylemler sırasında güvenlik güçlerine karşı kullanılmak üzere Çayırova ve Pendik’te silah depolandığı, bu depoların emniyet birimlerince takibe alındığı öğrenildi. MLKP Militanları Kobani’ye giderek PKK’nın Suriye kolu YPG tarafından eğitilmişlerdi. Emniyet birimleri önceki gün İstanbul Ataşehir’de yakalanan El Muhaberat ajanının da benzer bir provokasyon için görevlendirilip görevlendirilmediğini araştırıyor

22 Ekim 2015 Perşembe

RESMİ BAYRAMLARDA ATATÜRK ANITLARINA ÇELENK KOYMA ENGELLENEMEZ ENGELLENMEMELİDE
ONDAN SONRA AHKAM KESERLER BAKIN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINDA ANTALYADA ATATÜRK ANITINA ÇELENK KOYDURMAYANLAR UTANSIN,ÇELENK OYMAK İSTEYENLERE YAZIK DEĞİLMİ BOŞUNA HAKSIZCA YARGILANIYORLAR Atatürk heykeline çelenk koymak isteyenlere 3 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Geçen yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri sırasında Antalya Cumhuriyet meydanındaki Atatürk anıtına çelenk koymak isteyen ve engellenen Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan ve üyeleri hakkında 3 yıl hapis istemi ile dava açıldı. ADD yöneticileri, ‘’Polise mukavemet ve izinsiz gösteri yapmakla’’ suçlanıyor. Meslekten men edilmeleri de isteniyor. Antalya ADD Başkanı İbrahim Daş, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada bu yıl düzenlenecek olan 29 Ekim törenlerine kısa bir süre kala haklarında dava açıldığını ve ilk duruşmanın da 23 Ekim Cuma günü Antalya 5 Asliye Ceza Mahkemesine yapılacağını bildirdi. Daş, “Türk ulusu Cumhuriyete sahip çıkmaya devam edecektir. 28 Ekim günü yine Cumhuriyet meydanındaki Atatürk anıtına çelenk koyacağız’’ dedi. Antalya’daki davada Daş’ın yanı sıra Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, Diş Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Tunç, Siyasi parti üyeleri Adil Ilgın ve Burhan Çalışkan ve Diş hekimi Erden Erciyeslioğlu da yargılanacak

21 Ekim 2015 Çarşamba

BOMBALAMA OLAYINDA YABANCILAR PKK,HDP,İŞİD VE BİR SÜRÜ BİLİNMEZLİK ORTAK HAREKET EDİYOR,MİT,AKP HÜKÜMETİ SEYREDİYORMU İŞİN İÇİNDEMİ ODA BAŞKA MUAMMA
BU NASIL İLİŞKİ HDPNİN DEPOSUNDA İŞİD BOMBALARI VAR KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE MİSALİ,BU İŞİ YABANCILAR ORGANİZE EDİYOR İÇERDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİDE ROLLERİNİ OYNUYOR Şok ayrıntı: Bombalar HDP'linin deposunda yapıldı Ankara patlamasının bombası Gaziantep’teki bu depodan çıktı. Ankara'da 10 Ekim'de meydana gelen ve 102 kişinin ölümüne neden olan patlamalarda kullanılan bombaların yapıldığı depolar Gaziantep'te ortaya çıktı. Ankara, Gaziantep ve Kilis'te yakalanarak sorgulanan 4 kişinin verdiği bilgiler ışığında saldırıyı Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz ve yabancı uyruklu IŞİD militanının yaptığı ortaya çıkarken, canlı bombaların Gaziantep'ten 2 otomobil ile Ankara'ya gittiği belirlendi. Özel ekip, canlı bombaları Ankara'ya götüren ve saldırının ardından Gaziantep'e dönen otomobili Yeditepe Mahallesi'ndeki bir apartmanın garajında buldu. DEPOLARDA CEPHANELİK VAR Araştırmada zanlıların Gaziantep ve Nizip ilçesinde 3 ayrı depo kiraladığı tespit edilince, bu depolara baskın düzenlendi. Operasyonlarda 2,5 ton amonyum nitrat, 10 intihar yeleği, 60 kilo TNT, 15 kilo demir bilye, 5 kilo cıvata somunu, 3 bin 683 mermi, 10 paket kimyasal patlayıcı, bomba yapımında kullanılan kükürt, amonyum nitrat, TNT düzeneği, 25 el bombası ile 6 kalaşnikof tüfek ele geçirildi. Nizip'teki deponun eski HDP yöneticisi Müslüm Bizet'e ait olduğu ortaya çıkarken, evinin altında bulunan depoyu olaydan bir süre önce aylığı 200 liraya kiraya verdiği belirlendi. Gözaltına alınan Bizet, Ankara'daki sorgusunun ardından serbest kaldı. Depoyu kiralayan ve aracıyla bombacılara eskortluk yaptığını itiraf eden Yakup Şahin ve 3 kişi ise tutuklandı. Şanlıurfa'nın Bozova ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Yakup Şahin'in Bizet ile hemşehri olduğu, depoyu kiralarken çiftçilik yaptığını söylediği, 2 ay önce depoya gübre çuvalları getirdiği ortaya çıktı. Mehmet BONCUK / Takvim Gazetesi

19 Ekim 2015 Pazartesi

NEDEN AKPLİ İŞADAMLARINA SUÇ İŞLENEREK TORPİL YAPILDI?NEDEN DEVLET ZARARA UĞRATILDI?NEDEN MİLLET YERİNE AKPLİ İŞADAMLARI KOLLANILDI?
AKP VE DEVLETİ YÖNETENLER MİLLETİN ÇIKARINI DEĞİL AKPLİ ŞADAMLARININ ÇIKARINI DÜŞÜNÜP DEVLETİ ZARARA SOKMUŞTUR SANA BİRŞEY OLMASIN! 3. havalimanı inşaatı sürerken devletin jestleri bitmiyor. İmar değişikliğiyle konsorsiyumun maliyetini 1.5 milyar Euro düşüren devlet, inşaat kredisini kamu bankalarından verdi, firmaların borcuna da kefil oldu EKONOMİ SERVİSİ Türkiye'nin en büyük altyapı projesi olan 3. havalimanı, adeta ‘100 yılın kıyağı'na dönüştü. Sabah-Atv grubunun ortaklarının yapımını üstlendiği dev havalimanı için devletin yaptığı jestlerin ardı arkası kesilmiyor. Havalimanı için 6.3 milyar Euro'luk Hazine garantisi ve 1.5 milyar Euro'luk imar kıyağından sonra dün de devlet garantisiyle 4.6 milyar Euro'luk kredi sağlandı. Böylece, “Devletin kasasından kuruş çıkmayacak” denilen proje tamamen kamu kaynaklarıyla yapılan ve üstlenici firmaların rant kapısına dönüşen bir işletmeye dönüştü. 6.3 milyar Euro garanti edildi Üçüncü havalimanı için devlet ihaleyi kazanan 5 firmaya hiç yolcu gelmese de 10 yıl için 6.3 milyar Euro garanti para teklif etmişti. Geçen yıl da havalimanının dolgu yüksekliği düşürülmüş ve bu gelişmeyle birlikte planlanan 2.5 milyar metreküp dolgu miktarı 1 milyar metreküpe indirilmişti. Bu ise Limak-Cengiz-Mapa-Kolin-Kalyon konsorsiyumuna 1.5 milyar Euro'luk bir maliyet azalması oluşturmuştu. Dün ise Ziraat Bankası, Halkbank, VakıfBank, DenizBank, Garanti Bankası ve Finansbank ile İGA arasında 16 yıl vadeli finansman kredisi imzalandı. Buna göre finansmanın büyük bir bölümünü kamu bankaları karşılayacak. Yolcu sayısı garanti edildi Dünkü kredi anlaşmasında ilk aşamada hedeflenen 6 milyar Euro'luk yatırımın 4.6 milyar Euro'luk finansmanı sağlanmış oldu. Bu meblağın 3.5 milyar Euro'sunu kamu bankaları, 1.1 milyar Euro'sunu ise özel bankalar sağlayacak. Yatırım tutarının yüzde 25'inin ise özkaynaklardan karşılanacağı belirtildi. Ayrıca projede Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) yolcu sayısı garantisi söz konusu. Buna göre projenin iptali ya da başka olumsuz bir durumda borcu DHMİ üstlenmiş oldu. Böylece olası bir kötü senaryoda bankaların sağladığı kredi garanti altına alınırken, konsorsiyumun koyduğu özkaynak yanmış olacak. Finansman kamu bankalarından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımı ile düzenlenen törende, krediyi üç kamu bankası ve üç özel banka karşılayacak. En büyük pay 1 milyar 480 milyon Euro ile Ziraat Bankası'na ait. Ayrıca diğer iki kamu bankası olan Halkbank ve VakıfBank da 960'ar milyon dolar krediyi üstlendi. Özel bankalardan ise DenizBank 500 milyon Euro, Garanti Bankası ve Finansbank da 300'er milyon Euro kredi temin edecek. DHMİ kefil oldu Kredi paketinde Hazine hiçbir şekilde taraf değil. Beklenenin üzerinde yolcu gelmesi halinde gelirin tamamı devlete gidecek. 12 yıl için DHMİ'nin verdiği gelir garantisinin ise toplamda 6.3 milyar Euro olduğu belirtiliyor. Konsorsiyumun bu süre içinde devlete vereceği kira toplamı ise 13.2 milyar Euro olacak. Türkiye'de sıfırdan gerçekleştirilen bir altyapı projesine verilen en büyük kredi olma özelliği taşıyan finansman paketinin vadesi 4 yılı geri ödemesiz toplam 16 yıl olarak belirlendi. Kredi paketinin ilk 4 yılı için yıllık yüzde 4.25 faiz alınacak. Sonraki 6 yıl içinde yine yıllık yüzde 4.25 faiz belirlenirken, son 6 yılın faiz oranı farklı tutuldu. Tahkim yeri İstanbul İlk etabının 29 Ekim 2017'de tamamlanıp hizmete açılması hedeflenen projenin finansman paketi Türk hukukuna göre hazırlandı. Anlaşmazlık durumunda tahkim merkezi olarak İstanbul belirlendi. Böylece İstanbul, bu büyüklükteki bir paket için tahkim yeri olarak ilk kez belirlenmiş oldu. MeydanGazetesi.com.tr

14 Ekim 2015 Çarşamba

AYNEN NEDEN BÜYÜK RAKAMLAR VERİLİYOR KİMİN PARASINI BÖYLE ÇARÇUR EDİYORSUNUZ?MİLLİ TAKIMLARA GELECEK KİŞİLER PARA İÇİN GELMESİNLER VE BU ALACAKLARI ÖDÜL PARASINIDA ŞEHİT AİLELERİNE BAĞIŞLASINLAR DOĞRUSU BUDUR
BU NEDİR YA BAŞKA ÜLKEDE BU KADAR PARALAR VERİLİYORMU?MİLLİ TAKIMLARDA İNSANLAR PARA İÇİN DEĞİL İNSANLAR FORMALARI VATANLARI İÇİN OYNARLAR HAYDİ FATİH TERİM BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM TAKIM ALACAĞINIZ PARAYI ŞEHİT AİLELERİNE BAĞIŞLAYIN OZAMAN DOĞRU OLUR Tarihi Başarıya Müthiş Prim! İşte Çılgın Rakam Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, EURO 2008'deki tarihi başarının ardından A Milli Takım'ı EURO 2016'ya da direkt götürdü. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, son maçlarda Milli Takım'ın yakaladığı büyük çıkışın mimarı olarak ülkemizi 6 yıl sonra tekrar Avrupa Şampiyonası'na götüren isim oldu. EURO 2008'de geri dönüşlerin takımını kurarak yarı final biletini aldıran Fatih Terim, takımı 2016'ya götürünce büyük bir primin de sahibi oldu. Yıllık net 3.5 milyon Euro maaş alan Terim, EURO 2016'ya direkt götürdüğü için 500 bin Euro da prim alacak. Fatih Terim'in bunun dışında çeyrek final, yarı final ve şampiyonluk halinde de ayrı ayrı primlerin sahibi olacak. Fransa'da şampiyonluğun kazanılması durumunda Fatih Terim 3 milyon Euro civarında bir primin sahibi olacak. Öte yandan, A Milli Takım'a ilk maçtan bu yana katkıda bulunan tüm futbolcular toplamda 10 milyon TL'lik primin sahibi oldu.

11 Ekim 2015 Pazar

FBI'ın tercümanlığını yapan gazeteci Sibel Edmonds : CIA demek cemaat demek Tarih: 10.03.2014 03:02:00 39463 FBI'ın tercümanlığını yapan gazeteci Sibel Edmonds : CIA demek cemaat demek / FBI'ın tercümanlığını yapan gazeteci Sibel Edmonds, hükümet ve cemaat arasında yaşananlara farklı bir boyut getirdi: / Sibel Edmonds , CIA , ABD , Fethullah Gülen FBI'ın tercümanlığını yapan gazeteci Sibel Edmonds, hükümet ve cemaat arasında yaşananlara farklı bir boyut getirdi: FBI'ın tercümanlığını yapan gazeteci Sibel Edmonds, hükümet ve cemaat arasında yaşananlara farklı bir boyut getirdi: CIA, Fethulah Gülen'i kullanarak Erdoğan'ı bitirmek istiyor Sibel Edmonds 2001 - 2002 yılları arasında FBI'ın Orta Asya masasında tercümanlık yapan bir FBI çalışanıydı. Bölgeyle ilgili her önemli ve gizli belge onun elinden geçerken bazı belgeleri açıklayıp hedef haline geldikten sonra FBI'den ayrılıp gazetecilik yapmaya başladı. Türkiye, ABD ve Orta Asya konusunda uzman sayılan Edmonds önceki akşam aHaber'de yayınlanan Yaz Boz programında önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalardan önemli satırbaşları: 25 MİLYAR DOLARLARI VAR Uzun süre Türkiye'de yaşadım ve Türkiye iç politikasını çok yakından takip ediyorum. Amerikalı insanlar şaşırıyor, "Erdoğan önceleri bir melekken, nasıl oldu da ABD için şimdi bir şeytan, bir düşman haline gelebildi?" diye soruyorlar. Erdoğan'ın başına gelenler Fethullah Gülen'le arasındaki kavgayla başladı. Gülen sadece bir sembol. Asıl önemli olan ve işi yapan Gülen markası. 1997'den sonra CIA Gülen'i oyuna dahil etti. CIA onu ABD'ye getirdi ve ne tesadüf ki, CIA merkezinin hemen yanı başında bir eve yerleştirdi. Gülen 15 yıldır ABD'de yaşıyor ve 20-25 milyar dolarlık bir ağı kontrol ediyor ve kimse gerçekten bu paranın nerden geldiğini bilmiyor. Gülen cemaati ve CIA bununla kalmadı tabii ki, Türkiye'de büyük bir medya ağı kuruldu, satın almalar yoluyla, polis teşkilatına, hukuk ve askeri alanlara sızdılar. CEMAAT VE İSRAİL AŞKI Takvim gazetesinde yer alan habere göre, Erdoğan güçlenince ise bu yapıya başkaldırdı. Aslında bu "Gülen" markasının arkasındaki CIA vb. derin yapılara da başkaldırıydı bu. Diğer bir neden de Erdoğan'ın İsrail'e karşı sert tutumu, sözünü geçirebiliyor görüntüsüydü. Türkiye'deki bütün partilere, medyaya rağmen bunu eleştiren de Fetullah Gülen'di. Gülen'in ABD'deki en büyük destekçisi de ordaki Yahudi lobisidir. Bu noktada başka bir olay patlak verdi; Gezi Parkı olayları. Gülen, Erdoğan'la aralarındaki kavgada, bunu bir fırsat olarak değerlendirmek istedi. Ve Gülen protestolara kendi cemaatinden insanları soktu. Erdoğan, başına neler geleceğini anlamıştı. CIA ve Gülen işe el atmış, protestolarda aktif rol oynamaya başlamıştı. Ve eş zamanlı olarak ABD ve Avrupa basınında Erdoğan "diktatör" olarak anılmaya başlandı. KOCA BİR TEHDİT CIA'nın kukla hükümetler kurduğu ve ardından bir gecede onları yok ettikleri bilenen bir gerçek. Aynı şey Erdoğan'ın da başına geliyor. Öte yandan Gülen'in ABD dışında CIA ile birlikte açtığı okullar tek tek kapatılıyor. Çünkü bu ülkeler, Gülen cemaatinin varlığının kendi ülkelerinin ulusal güvenliğine bir tehdit olduğunu, CIA ile ortak operasyonlarda kullanıldığını kavradılar. Sibel EdmondsCIAABDFethullah Gülen

8 Ekim 2015 Perşembe

KAHBE PKK OKUL BAHÇESNE BOMBA ATIYOR HDPDEN SES YOK PKK SEVERLERDEN SES YOK
Okul bahçesine bomba atıldı! Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi’ndeki Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesine, bugün sabah saatlerinde PKK’lı teröristler tarafından el yapımı bomba atıldı. Meydana gelen patlamada maddi hasar meydana geldi. Diyarbakır Valiliği’nce bugün yapılan yazılı açıklamada, merkez Bağlar İlçesi Kaynartepe Mahallesi’nde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne PKK’lı teröristler tarafından el yapımı bomba atıldığı ancak şans eseri can kaybının yaşanmadığı belirtildi. Açıklamada, "8.10.2015 günü saat 11.30 sıralarında İlimiz Bağlar İlçesi Kaynartepe Mahallesi Nükhet Coşkun Caddesi üzerinde bulunan Koşuyolu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin bahçesine, öğrencilerin eğitim ve öğretiminin devam ettiği sırada terör örgütü mensuplarınca 1 adet el yapımı bomba (EYB) atılmıştır. Okul bahçesine atılan EYB sonucunda herhangi bir can kaybı ve yaralanma olmamış, yapılan incelemelerde okulun içerisinde bulunan konteynerin çatısında maddi hasar meydana geldiği tespit edilmiştir. Konu ile ilgili olarak tahkikat devam etmektedir" denildi.
GEÇEN POLİSLER BİR TERÖRİSTİ SÜRÜKLEDİ HERKES KIZDI PEKİ BU ARAÇTA POLİSİN DİRİ DİRİ YAKAN ALÇAK KALLEŞ KAHBE PKKYA NEDEN KİMSE SES ÇIKARMIYOR?BURDA POLİSİN DIŞARI ÇIKAMSINA İZİN VERMEDİLER PEKİ AKP NEDEN BU GÖRÜNTÜLERİ MİLLETLE PAYLAŞMADI?
AK Parti Diyarbakır 1'inci sıra Milletvekili adayı Galip Ensarioğlu, bir polisin PKK'lılar tarafından öldürüldükten sonra yakıldığını ve görüntülerin ellerinde olmasına rağmen yayınlayamayacaklarını söylediği tüyler ürpertici olaya dair fotoğraflar ortaya çıktı. Galip Ensarioğlu'nun dün dile getirdiği olay herkesin tüylerini ürpertti. Ensarioğlu okuyanları dehşete düşüren olayı şu sözlerle aktarmıştı; ''Silvan'da kepçenin içerisinde Diyarbakır Çermik'li polisi roketatar ile öldürenler daha sonra benzin döküp defalarca yaktılar ve Çermik'li hemşerimiz bir avuç küle dönüştü.Ölmüştü roketle ölmüştü, çekim yapılıyordu bu çekimler elimizde bunu yayınlayamayız. Defalarca benzin görütülüp üzerine dökülüyor ve tekrar tekrar yakılıyor. Yani kalkıp kim kime insanlık dersi verecek. Her türlüsünü reddediyor ve lanetliyoruz'' ŞEHİT POLİS KEPÇEYİ KULLANIYORDU Haber 7'nin haberine göre, 13 Eylül'de Diyarbakır Silvan'da gerçekleşen olay, hendek açıp sokak girişlerini kapatan PKK'lı teröristlere müdahale etmek için bölgeye giden polislere roketatarlı saldırı yapılması sonrasında meydana geldi. PKK vahşetinin görüntüleri ortaya çıktı Diğer ROKETLE ŞEHİT OLDU Bu saldırıda 1 polis şehit olurken, 1 polis ise yaralandı. Şehit olan polis memuru PKK'lı teröristlerin kazdığı hendeği kepçe ile kapatmaya çalışırken atılan roket sonrası şehit düştü. DEHŞET VERİCİ GÖRÜNTÜLER İşte Ensarioğlu'nun bahsettiği dehşet dolu görüntüler de bu saldırı sonrası gerçekleşti. Videoda PKK'lıların kepçeyi yakma görüntüleri ve sonrası yer alıyor. ÇOK SAYIDA BENZER VİDEO VAR Güvenlik güçlerinin elinde buna benzer çok sayıda video olduğu belirtiliyor. Ancak kaos ortamının oluşmaması ve eli kanlı terör örgütü PKK'nın emellerine alet olmamak için bu görüntülerin paylaşılmadığı dile getiriliyor.

6 Ekim 2015 Salı

AKP'den Erdoğan'a 'kırmızı rapor' şoku! Başbakan Davutoğlu’nun talimatıyla “7 Haziran’da neden kaybettik?” sorusunun cevabı aranmıştı. Hazırlanan 31 sayfalık ‘Kırmızı Rapor’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibiyle ilgili çok çarpıcı tespitler yer aldı. Nokta Dergisi’nin içeriğini yayınladığı raporun her satırında açık ya da ima yoluyla Erdoğan ve adamlarının hatalarına işaret ediliyor. Raporda, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim sürecinde gerçekleştirdiği mitingler ve konuşmaları üzerinden seçime müdahil olduğu ve kutuplaştırıcı üslup kullandığı yönünde oluşturulan algının bertaraf edilememesi, Başbakan’ın by-pass edildiği izlenimi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmaları’ sorun olarak sıralandı. ERDOĞAN’A ‘SORUN’ DENİLDİ Rapordaki bir başka dikkat çeken tespit ise iktidar nimetlerinden faydalanmak isteyenlerin teşkilatlarda öne çıkarılması, yanlış işlere bulaşanların partiden uzaklaştırılmamasıyla ilgili oldu. Raporda AKP’nin içine düştüğü durum şöyle özetlendi: - Gurur kibir menfaatçilik öne çıktı - Akp'li diye liyakatsiz brokratlar kritik yerlere atandı - Yolsuzluk yapanlar sahiplenildi; 4 bakan Yüce Divan'a gönderilmedi - Bakara makara sözleri ödüllendirildi ÇÖZÜM SÜRECİ YANLIŞLARI SIRALANDI AKP Raporunda çözüm süreciyle ilgili kamuoyunun büyük bölümü tarafından dillendirilen eleştirilerin aynen yer alması da göze çarptı. Raporda “Bölgede otorite boşluğunu engelleyecek tedbirler hayata geçirilmedi. PKK dışındaki unsurlar; özellikle de dindar kesim hiç muhatap alınmadı. Bu süreçte KCK, örgütlenme ve faaliyetlerini derinleştirme adına hiçbir zaman olmadığı kadar meydan buldu” ifadesi kullanıldı. MİLLET AKP’YE MECBUR DEĞİL Seçim öncesindeki durum için “13 yıllık uzun süreli iktidar sonucunda oluşan aşırı güven ve buna dayalı ‘Türkiye ve millet bize mecbur’ kanaatinden beslenen ciddiyetsizlik, AK Parti mağdurların partisi iken mağrurların partisi oldu” tespiti yapıldı. Seçimden sonra da özeleştiri yapılmadığı vurgulanarak; “Suçun başka yerde aranması, AK Parti’ye oy vermeyenlerin nankörlükle suçlanması, ‘Millet dersini almıştır’ söylemine sığınılması” sorun olarak açıklandı. DAVUTOĞLU AĞZINDAN KAÇIRDI! Başbakan Davutoğlu önceki gün, TV’de koalisyon tartışmalarını değerlendirdi, sürpriz bir ifade kullandı. “Tek başına iktidar ümit ediyoruz” sözlerine rağmen Davutoğlu 1 Kasım’ı kastederek; “Bahçeli reddettiği teklifle karşı karşıya kalacak” dedi. Bu sözler; “Davutoğlu da koalisyona hazırlanıyor” şeklinde yorumlandı. RAPOR NASIL HAZIRLANDI? Raporun sunuş bölümünde verilen bilgiye göre, 81 ilde 40 kişilik gruplar ile 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirilen çalıştaylar yapıldı. Çalıştay yapılan illerde toplam 243 raportör görev aldı. Tüm görüşmeler kayıt altına alındı. Türkiye genelinde 3 bin 240 katılımcı ile 334 görevli-uzman yani toplam 3 bin 574 kişinin görüşleri alındı. MİLLET
BUYRUN BAKALIM Yeşil Yol projesiyle ilgili bomba iddia‘Yeşil Yol Projesi’nde sular durulmuyor. CHP’li vekil Haluk Pekşen, proje için 2008’de sahte rapor hazırlandığını öne sürdü. Rapor sayesinde yaylalara 50 katlı bina yapılabileceğini belirtti.Yeşil Yol projesiyle ilgili bomba iddia Yeşil Yol için 2004’te Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından rapor hazırlandığını hatırlatan Pekşen, “Bölgenin korunması gerektiği yönünde karar verilen bu rapor 2008 yılında kayboldu” dedi. Bununla ilgili 2008’de yeni bir rapor yazdırıldığını ifade eden Pekşen, “2008 raporu sahtedir. Sit alanlarına imar ve bina izni verilmiş” diye konuştu. 2008 raporunda tüm yolların ‘Yeşil Yol’ statüsüne alındığını kaydeden Pekşen, “Proje öncesinde hazırlanan hukuki düzenleme ile Yeşil Yol, özel statüye kavuşturulmuş. Bu sayede de ağaç kesmek için izne gerek duyulmayacak” ifadelerini kullandı. 39 YAYLA İMARA AÇILACAK Yaylalara bina yapımının kolaylaştırıldığının aktaran Pekşen, şunları söyledi: “Çamlıhemşin, yapılaşmaya açıldı. Yaylalara 50 katlı bina yapılabilir artık. 39 adet yeşil yayla imara açılacak.” ARAPLAR’A?SATILDI Yeşil Yol’un bölge halkını rahatsız ettiğini anlatan Pekşen, Bazı araziler Körfez ülkelerinden gelen Araplar’a satıldı. Yeşil Yol kapsamında yapılacak tesislerin de başkalarına satılmasından endişe duyuyoruz” sözlerini sarf etti. Bugün