30 Eylül 2016 Cuma
İŞTE DELİLLİ GERÇEKLER!
NEDEN AKP BUNLARI MECLİSTE BİLE TARTIŞMIYOR?
DÜŞÜNÜN KENDİ ADANIZI YUNANİSTAN ELE GEÇİRİYOR
BUNA AKP SES ÇIKARMIYOR! SONRA BAKAN BİNALİ
YILDIRIM KENDİ ADAMIZA PASOPORTLA GİRİYOR!!
YANİ YUNANİSTANA GİRER GİBİ GİRİŞ YAPIYOR!
AKP BUNDAN MUHAKKAK YARGILANACAK ÇÜNKÜ
VATAN TOPRAĞINI YUNANLILARA PEŞKEŞ ÇEKTİ.
Lozan'da borçları ödenen adaları kim verdi?
"Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik."R.Erdoğan bunu dedi. Hem de milletin gözünün içine baka baka!.. Hiiç, en ufak bir tereddüt bile etmeden!..AKP iktidarının ilk günlerinden bu yana 17 ada ve kayacığımızın Yunanistan'a nasıl peşkeş çekildiğini belgeleriyle yıllardır yazıyoruz. Herkes, mışıl mışıl uyurken (!) eski Millî Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım belgeleriyle ortaya koyuyor gerçekleri, gizli saklı çevrilen dolapları gün yüzüne çıkarıyor Türk milletinin tek gerçek sesi YENİÇAĞ manşetlerinden haykırıyordu. Ne duyan vardı ne de umursayan... Ancaak!.. Ne Ümit Yalım yıldı ne YENİÇAĞ... Korkusuzca dile getirdik vatan topraklarımızın işgalini... Vatan uğruna yaptığımız bu haklı ve kutlu mücadele elbette boşa çıkmayacak. Ama ne hazindir ki; Erdoğan her zamanki gibi sıyrılıverdi işin içinden, yıktı suçu Lozan'ın üstüne.Haksız işgallere karşı en son Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisine sıkı bir ders veren ve onu sus pus eden Ümit Yalım'dan bir kez daha rica ettik gerçekleri anlatmasını. Belgeleriyle yine!.. Yalım, tarih dersi vererek başladı söze;"Camiler meyhane oldu""Erdoğan'ın eleştirisi gerçeklerle bağdaşmıyor. Doğu Ege Denizi'ndeki adaların işgali Trablusgarp Savaşı ile başladı. 28 Nisan-20 Mayıs 1912 tarihleri arasında, Güney Ege 12 Ada bölgesindeki adalar, İtalyanlar tarafından işgal edildi. Birinci Balkan Savaşı sırasında 20 Ekim 1912-15 Mart 1913 tarihleri arasında da Kuzey Ege Denizi'ndeki Taşoz ile Sisam ve Ahikerya adaları arasında bulunan adalar Yunanistan tarafından işgal edildi. İkinci Abdülhamid döneminde donanma Haliç'e tutulduğu için adaların işgalini önleyecek gemi yoktu. Osmanlı Devleti karşısında Ege'de deniz üstünlüğünü ele geçiren İtalya ve Yunanistan Doğu Ege Denizi'ndeki adaları kolay bir şekilde işgal etti. Lozan Konferansı sırasında Doğu Ege Denizi'ndeki adalar Yunanlıların ve İtalyanların işgali altında idi. Adaları geri almak için elimizde deniz gücü yoktu. Lozan Antlaşmasında, Türkiye Cumhuriyeti zaten var olan statüyü kabul etti. Erdoğan, 'Oralarda bizim hâlâ camilerimiz var' diyor. Hâlihazırda Yunanistan'ın egemenliği altında olan adalardaki camilerimizin tamamına yakını ibadete kapatılmış olup, kapısına kilit vurulmuş durumda. Camilerimiz AVM veya meyhane olarak kullanılıyor.Rodos Adası'ndaki Türk Camisi 2004 yılından beri meyhaneye dönüştürülmüş durumda. Adada müftü yok. Erdoğan ve AKP Hükümeti, 2004 yılında, Rodos Adası'ndaki papazın İstanbul Fener Rum Patrikhanesi'ne metropolit olarak getirilmesine izin verirken adaya şimdiye kadar müftü göndermedi.""Erdoğan Sevr Antlaşmasını uyguluyor""Osmanlı Hükümeti, Sevr Antlaşması'nın 132'nci maddesi ile Ege Adaları üzerindeki tüm haklarından vazgeçmesine yol açan genel bir feragat hükmünü de kabul etti. Erdoğan, Atatürk ve İnönü'nün Lozan'da vermediği 17 Ada ve 1 Kayalığı Yunan askerine alenen teslim ederek Sevr Antlaşmasını uygulamaya başladı. Üstelik söz konusu ada ve kayalıkların payına düşen borçlar Lozan'da ödenmişti. Erdoğan ve AKP'liler, "Hakimiyet Milletindir" diyorlar ama vatan topraklarında Yunan bayrağı dalgalanıyor, vatan topraklarında Yunan askerleri elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Yunan Kara Kuvvetleri Türk topraklarında askeri tatbikat yapıyor, Yunan Deniz Kuvvetleri Türk karasularında tatbikat yapıyor, Yunan Savaş uçak ve helikopterleri Türk hava sahasında uçuyor ve hiçbir engelle karşılaşmıyor. Başbakan Binali Yıldırım, İzmir il sınırları içinde bulunan Koyun Adası'na, Türk bayrağını saklayarak ve teknesine Yunan bayrağı çekerek pasaportla giriş yapıyor. Erdoğan ve AKP Hükümetleri, Sevr Antlaşmasının 132'nci maddesinde olduğu gibi Ege Denizi'ni tamamen Yunanistan'a terk etmiş durumda.Trikopis'den sonra Türk topraklarında ilk Yunan Başkomutan, Erdoğan döneminde görüldü. Eski Yunan Cumhurbaşkanı / Başkomutanı Karolos Papulyas, 2009 yılında, Yunan işgali altında bulunan Aydın/Eşek Adası'na gelerek adada bulunan Yunan askerlerini ve Yunan Sancağını selamladı.Erdoğan'ın Yunan askerine teslim ettiği adalarda Fener Rum Patrikhanesi ve Yunanistan'ın iş birliği ile çok sayıda kilise inşa edildi. Kilisenin papazlarını da Fener Rum Patrikhanesi atıyor. Adalarda bir tek cami bile yok, ezan sesi hiç yok. Vatan toprakları çan sesleri ile inim inim inliyor.Verilen somut örnekler ve belgelerden anlaşılacağı üzere Erdoğan, burnumuzun dibindeki 17 Ada ve 1 Kayalığı Yunan askerine teslim etmiştir. İzmir, Aydın ve Muğla sahillerinden bakıldığı zaman Türk adalarında dalgalanan Yunan bayrağını ve elini kolunu sallayarak dolaşan Yunan askerlerini dürbüne bile gerek kalmadan çıplak gözle görmek mümkündür. Burnumuzun dibindeki adaları Yunan askerine teslim eden Erdoğan Lozan'ı eleştiremez!.."Anayasa İhlali"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, adaların Yunanistan'a verilmesi ile ilgili olarak Tayyip Erdoğan ve diğer sorumlular hakkında TCK 302'den yapılan suç duyurusuna savcılık tarafından SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞI kararı verildi. Savcılık, Türk Ceza Kanununun 302'nci maddesi ve Terörle Mücadele Kanununun 3'üncü maddesinde tanımlanan terör suçunu görev suçu olarak kabul etti. Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz da reddedildi. 15 Temmuz 2016'da yapılan alçak darbe girişimi sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek (TCK 309) ve Silahlı Terör Örgütüne üye olmak (TCK 314) suçlamasıyla AYM'nin iki üyesi hakkında soruşturma açarak üyeleri 16 Temmuz 2016'da gözaltına aldı.Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek (TCK 309) ve Silahlı terör örgütüne üye olmak (TCK314) suçlamasıyla AYM' nin iki üyesini, 20 Temmuz 2016'da tutukladı Haklarında soruşturma açılan ve tutuklanan AYM üyelerinin işlediği iddia edilen TCK 309 ve TCK 314 suçları TMK 3'e göre terör suçudur. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, Erdoğan ve diğer sorumluların işlediği terör suçunu, görev suçu olarak kabul ederken, AYM üyelerinin işlediği iddia edilen terör suçunu görev suçu olarak kabul etmemiştir. Üstelik Erdoğan ve diğer sorumlular, haklarında yapılan suçlamalara sessiz kalmak suretiyle hukuken ve zımnen bütün suçlamaları kabul etmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, "kanun önünde eşitlik" ilkesini ve Anayasa'nın 10. Maddesini ihlal etmiştir. TCK 309'da tanımlanan Anayasayı ihlal suçu TMK 3'e göre terör suçudur... - Ahmet TAKAN
Eğer tayyip erdoğan ve akp hükümeti kafasında bir şey yapacaksa!
haklarında çok konuşulmaya başladıysa!
işlerine gelmeyenler varsa!
hemen suni gündem oluşturuyorlar ve toplum olarak bizlere dokunduğunda bizde hemen bu sarmallara takılınca onların
istediklerine istemeyerekte olsa ortak oluyoruz!
yine olağanüstü hali uzatmak için önce terör azdı!
sonra iç savaş olasılıkları artırıldı! çok konuşuldu!
şimdide lozan ortaya atıldı!
hepimiz lozana haklı olarak sahip çıktık,ama bundan acaba
kimler kazançlı çıkıyor?
bazıları sesimizin duyulacağı adaları verdiler diyorlar
ama kıbrısta savaşsız,sessiz sedasız 17 ada ve bir sürü
adacığı akp vermedimi?ulaştırma bakanı kendi adamıza
pasaportla girmedimi demezlermi?bikaç ay evvel lozanı savunanlar ne olduda şimdi tersini söylüyor?acaba gündem değiştirmekmidir nedeni?diye insanlar ister istemez düşünüyor.
26 Eylül 2016 Pazartesi
AKP DURMADAN CAMİ YIKIYOR!
AMA HER NEDENSE SÖZDE MÜSLÜMANIM DİYİP ATATÜRKE CAMİLERİ YIKTI,AHIR YAPTI DİYE SALDIRANLARDAN AKPYE KAÇ TANE CAMİ YIKMASINA RAĞMEN HİÇ SESLERİNİ ÇIKARMIYORLAR! BU İKİYÜZLÜLÜK DEĞİLDE NEDİR?
VE AKP ÖDÜLLÜ CAMİYİ YIKIYOR!
BU CAMİYİ CHP YADA MHP YIKSAYDI DÜŞÜNÜN NELER YAPARLADI! BU KAÇIN I AKPNİN YIKTIĞI CAMİDİR?
TBMM yerleşkesinde Ağahan ödüllü eski halkla ilişkiler binasının ve TBMM Cami’sinin yıkım çalışmaları tepkilere neden oldu.
TBMM yerleşkesinde Ağa Han ödüllü eski halkla ilişkiler binasının ve TBMM Cami’sinin yıkım çalışmaları tepkilere neden oldu. CHP Milletvekilli Tuncay Özkan yıkım çalışmalarına ilişkin fotoğraflar paylaşıp, “FETÖ'nün yapamadığını İsmail Kahraman yaptı. AKP, Meclis içindeki ödüllü Cami'yi yıktı” dedi. TBMM’deki yıkıma ilişkin incelemede bulunan Mimarlar Odası Ankara Şubesi ise “İhtiyaca cevap vermiyor diye yıkmak akıl dışıdır, bilim dışıdır” açıklamasında bulundu.
Başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP'liler, İsmet İnönü'ye sürekli olarak "camileri kapattı" suçlamasında bulunuyordu.
TBMM yerleşkesinde Behruz Çinici ve Can Çinici tarafından tasarlanan Ağa Han ödüllü eski halkla ilişkiler binasının ve TBMM Cami’sinin yıkımına mimarlar ve milletvekillerinden tepki geldi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu ve akademisyenler TBMM eski Halkla İlişkiler binasının ve Meclis Camii’nin yıkımına ilişkin olarak CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ile TBMM’de incelemelerde bulundu. İnceleme gezisine Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Saymanı Namık Kemal Kaya, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bülent Batuman, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Aydan Balamir, Bilkent Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Zeynep Önen Özveren katıldı.
“BU BİR KÜLTÜR KIYIMIDIR”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, darbe girişimi sırasında ağır hasar alan kültür varlığı olarak tescilli TBMM yerleşkesinde Behruz Çinici ve Can Çinici tarafından tasarlanan Ağahan ödüllü eski halkla ilişkiler binasının yıkımına şöyle tepki gösterdi:
“TBMM’de eski halkla ilişkiler binasının yıkımına başlandı. Bu bir kültür kıyımıdır, Yıkılan TBMM’de bulunan eski halka ilişkiler binası değildir sadece, değerlerimizin heba olmasının örneği, kültürsüzlüğün göstergesidir. İktidarların kendi ideolojik bakışlarını mekan üzerinden yaşama geçirmeye çalıştığı modern mimarlık eserlerinin yok edilerek neidüğü belirsiz yapılar yapılar inşa ediliyor. İhtiyaca cevap vermiyor diye yıkmak akıl dışıdır, bilim dışıdır.”
CHP Milletvekili Tuncay Özkan ise Twitter hesabından yıkıma ilişkin fotoğraflar paylaşıp, “FETÖ'nün yapamadığını İsmail Kahraman yaptı. AKP, Meclis içindeki ödüllü Cami'yi yıktı. AKP'nin bu cehaletini ne tarih ne de gelecek kuşaklar affedecek” dedi.
İşte o mesajlar:
TBMM CAMİİ KOMPLEKSİNİN TARİHİ
TBMM Camisinin tarihi ise şöyle:
TBMM Camii Kompleksi TBMM kompleksindeki milletvekillerine ve meclis çalışanlarının kullanımı için inşa edilmiş bir camidir.
İnşaatına 1986 yılında başlanıp 1989 yılında tamamlanan TBMM Camii Kompleksi, parçası olduğu TBMM binasının neoklasik anlayışla inşa edilmiş anıtsallığından kaçınan ve son derece modern bir cami uygulamasıdır.
Mimari olarak klasik cami tasarımdan farklı olan bu caminin büyük bir kısmı eğimli arazi içinde gizlenirken, bazı bölümleri çevresindeki peyzaj düzenlemesi içinde ortaya çıkmaktadır. 1957 yılında tasarımına başlanan ve ancak 1987 yılında tamamlanabilen Kocatepe Camii’nin yarattığı modern-geleneksel; laik-dindar; modern-postmodern tartışmaları, bu cami için de yapılmış; saydam kıble duvarı, minaresiz ve kubbesiz tasarımıyla bu proje olumlu veya olumsuz birçok eleştirilere maruz kalmış, oldukça tartışmaya yol açmıştır. Bu camii kompleksini tasarlayan Behruz Çinici ve Can Çinici 1995 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazanmıştır.
Odatv.com
25 Eylül 2016 Pazar
ELİN İNGİLİZİ DARBE İÇİN ASKERLERİNİ HAZIR TUTTU
DARBEDEN SONRA BU ASKERLERİ KIBRIS RUM KESİMİNE GÖTÜRDÜ VE TÜRKİYEDE 2.DARBE OLACAK BİZDE TÜRKİYEYE GİRİP KENDİ VATANDAŞLARIMIZI KORUYACAĞIZ DİYELİ NERDEYSE 2 AY OLDU!
DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLUNA SORMUŞLARDI BU SORUYU BİZİM HABERİMİZ YOK DEMİŞTİ!TABİKİ OLMAZ.!
AMERİKALI GAZETECİ DARBENİN 3.GÜNÜ BU KEŞİF DARBESİYDİ SİZ 3 AY SONRA 2.DARBEYİ GÖRECEKSİNİZ DEMİŞTİ! HERHALDE İSTİHBARATLAR DOĞRULTUSUNDA BU GERÇEKLEŞECEK GİBİ!
BAKIN VATAN PARTİSİ YÖNETİCİSİ
APOYU ÜLKEMİZE GETİREN ALBAY HASAN ATİLLA UĞUR YENİ İSTİHBARAT ALMIŞ VE KASIM'A KALMAZ ÜLKEMİZDE İÇ SAVAŞ ÇIKAR DİYE MÜLAKAT VERMİŞ! ALBAY HASAN ATİLLA
BOŞ KONUŞMAZ ZATEN VATAN PARTİSİNDE İNANILMAZ İSTİHBARATÇI KOMUTANLAR VAR! BENCE BU KONUYU ES GEÇMEYİN BUNA DİKKAT EDİN! HERKES DİKKATLİ OLSUN!
BİZİ CAN DAMARLARIMIZLA BÖLÜYORLAR,EN SON ÖRNEĞİ
ANITKABİRDEKİ OYUN PARKI, ORDA BİLE BÖLÜNDÜK
BİZİ HERŞEYLE BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR,TEPKİ ÖLÇÜYORLAR HEMEN GALEYANA GELMEYELİM DİKKATLİ OLALIM!
24 Eylül 2016 Cumartesi
İbrahim Melih Gökçek @06melihgokcek 4 sa.4 saat önce
KAMU MALINA ZARAR VERENLER HAKKINDA PAZARTESİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ...
ANKARA DAĞBAŞI DEĞİL...
İ.MELİH GÖKÇEK SÖKÜLEN OYUN PARKI İÇİN PAZARTESİ
MAHKEMEYE BAŞVURACAKMIŞ! OYUN PARKINI YIKANLAR SİZDE İ.MELİH GÖKÇEK İÇİN FETOYA MİLLETİN ARSALARINI
PEŞKEŞ ÇEKTİĞİ YARDIM YATAKLIK YAPTIĞI İÇİN DAVA AÇIN!!
TUZLA PİYADE OKULUNDAKİ YANGINLARIN!
15 TEMMUZDAN SONRA KIŞLALARIN NEDEN BOŞALTILDIĞI
BELLİ OLDU! YAVAŞ YAVAŞ BURALARI ÖNCE HALKA AÇILACAK
DAHA SONRADA İNŞAATLARA AÇILACAK!!!
Plan ortaya çıktı: Tahliye edilen askeri alana tesis yapma izni
15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul’daki askeri alanların şehir dışına taşınması ile yeniden gözlerin çevrildiği Tuzla Piyade Okulu’nun da bulunduğu askeri alan için plan değişikliği yapıldı. Askeri alan içinde kalan şahıs malları, arazinin kenarına toplanarak, ‘günübirlik tesis alanı’ yapma izni verildi, o kısma ilişkin ‘askeri alan’ fonksiyonu iptal edildi.
İstanbul’un bin 700 hektarlık alanı ile en büyük askeri alanlarından biri olan Tuzla Piyade Okulu’nun da içinde bulunduğu arazi için hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına ilişkin rapor ile askeri alan içerisinde kalan şahıs malları kenara toplandı. Yaklaşık 200 bin metrekarelik bu alanın 104 bin metrekaresinin ‘Günübirlik Tesis Alanı’, 58 bin metrekaresinin ‘Park Alanı’ı olmasına karar verildi. Bu alandaki ‘Askeri Alan’ fonksiyonunu da iptal edildi. Ayrıca E-5 ile sahil yolu arasındaki bağlantıyı sağlamak amacıyla 20 metrelik yol alanı yapılmasının da planlandığı kaydedildi.
KIŞLA SINIRI DIŞINA TAŞINDI
Raporda, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan Değişikliği’nin “Hünkar Çayırı Bağlantı Yolu Projesi revize edilmesi için yol güzergahının batıya kaydırılması suretiyle kışla sınırı içerisinde kalan ve mahkeme kararı ile özel mülkiyet adına tesciline karar verilen 763, 3013, 3014, 3015, 3016 ve 3017 numaralı parsellerden toplam 117 bin metrekarelik şahıs arazisinin trafik yolunun doğusunda askeri alan dışında bir kullanım kararı getirilerek kışla sınırı dışına çıkarılması” için hazırlandığı ifadelerine yer verildi.
ÇAY BAHÇESİ, KAFETERYA YAPILABİLİR
Plana göre, yeri değiştirilen alana sökülüp takılabilir malzemeden yapılmak kaydıyla yüksekliği 4,50 metreyi geçmeyecek çay bahçesi, kafeterya, büfe, muhtarlık, güvenlik kulübesi, sporcu soyunma kabinleri, taksi durağı gibi yapılar yapılabilecek.
CHP: ASKERİ ALANLAR OLDUĞU GİBİ KORUNMALI
Karara itiraz eden CHP adına konuşan meclis üyesi Esin Hacıalioğlu, “Bu işler ‘günübirlik tesisi’ adı altında başlar, turizmle gelişir, sonra otel ve rezidans olur. Sonra ‘kim yaptı bunu’ deriz. İşin başındayken reddedilmesi gerekli. Askeri alanların hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmaması konusunda karar almalıyız” diye konuştu. Hacıalioğlu, askeri alanların kamulaştırılarak yeşil alan olarak korunması gerektiğini savundu.
AKPİ: YÜKSEK KAMULAŞTIRMA MALİYETLERİ SÖZ KONUSU
Eleştirilere yanıt veren İmar ve Bayındırlık Komisyon Başkanı Hadi Diler, alanın turizme, imara açılmasının söz konusu olmadığını belirterek, ‘yüksek kamulaştırma maliyetleri’ yüzünden askeri alanda kalan şahıs mallarının bir köşede toplandığı açıklamasında bulundu. Diler, “Askeriye zamanında buraya yerleştiği için içlerinde bazı şahıs parselleri var. Uzun zamandan beri bu şahıs parsellerinin mülkiyet problemleri olduğundan dolayı bu askeri alanın tamamı içindeki kamu parselleri ve şahıs parsellerinin bir köşede toplayıp plan hazırladık” diye konuştu.
23 Eylül 2016 Cuma
RESMİ BAYRAMLARDA CAMLARINA,İŞYERLERİNE
ARAÇLARINA TÜRK BAYRAĞI ASMAYAN BOŞUNA
GÖSTERİŞ İÇİN ASMASIN ASİL BAYRAĞIMIZI!
TÜRK BAYRAK'LARINI MODA OLMUŞÇASINA 15 TEMMUZDAN SONRA BAZI FARKEDENLER CAMLARINA,ARABALARA
İŞYERLERİNE ASTILAR,FAKAT TÜRK BAYRAĞI NE ZAMAN
NERDE ASILMASI GEREKTİĞİNDE BİLEMEZLER!
BAYRAK'LARIMIZIN KIYMETİNİDE BİLEMEZLER SOLMUŞMU YIRTILMIŞMI BAKMAZLAR,UMURSAMAZLAR,ÇÜNKÜ ASLINDA
BUNLARIN DERDİ BAYRAĞIN MANEVİ DERDİ DEĞİL SADECE
BİRİLERİ BUNLARA TELKİNDE BULUNDUĞU İÇİN VE KENDİLERİNİNDE HAİN FETOCU OLMADIKLARINI SANKİ
KANITLAMAK İSTİYORLAR!
ASTIĞINIZ BAYRAĞIN DEĞERİNİ BİLİN BAKIN SOLMUŞMU,
YIRTILMIŞMI,BÜKÜLMÜŞMÜ DİYE,O SÜS DEĞİL BUNU
ASLA AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN!
22 Eylül 2016 Perşembe
AYNEN HERKES BİRBİRİNE SAYGILI OLSUN,YOKSA HERKES BİRBİRİNE SEN AÇIK GİYEMEZSİN,SEN KAPALI GİYİNEMAZSİN DEMEYE BAŞLARSA BU OLAY BÜYÜR VE AYRIŞIRIZ,BİRİLERİNİN İSTEDİĞİDE BİZLERİ HER ŞEKİLDE BÖLMEK DEĞİLMİ?
LÜTFEN KİMSE KİMSENİN GİYİMİNE KARIŞMASIN.
BAŞBAKAN BANA GÖRE DÜN BÜYÜK GAF YAPTI!
OTOBÜSTEKİ ŞORT GİYEN BAYAN OLAYINI SÖZDE
HAFİFLETTİ,NEYMİŞ İNSAN İNSANIN GİYİMİ İÇİN VURMAMALIYDI AMA MIRILDANABİLİRMİŞ!
HAYIR EFENDİM KİMSE KİMSENİN GİYİMİNE,NE ŞORT,MİNİ ETEK,AÇIK GİYİME,NEDE KAPALILARIN GİYİMİNE KİMSE
NE FİZİKSEL MÜDAHELE ETMELİ,NEDE SÖZSEL MÜDAHELE ETMELİDİR,DEVLETİN YASAKLADIĞI GİYİMLER HARİCİ HERKES BIRAKIN İSTEDİĞİNİ GİYSİN SİZE NE! ÖBÜRÜNE NE! BANA NE!
KİMSE KİMSEYE HİÇ BİR ŞEKİLDE MÜDAHELE ETMESİN.
BU SOYKIRIMI AVRUPA O MALUM MASON AİLELERİN İSTEĞİYLE YAPTIRDILAR,BÖYLECE YUGOSLAVYAYI KAÇ ÜLKEYE BÖLDÜLER!
SIRA BİZİ BÖLMEYE GELDİ!
ZATEN BU BOSNA SOYKIRIMINI MASON AİLELER AVRUPAYA YAPTIRDI! TABİKİ KENDİ YAPTIKLARINI REDDECEK ALÇAKLAR!
AİHM'den Srebritnasa'lı ailelerin itirazına ret
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Srebrenitsa'daki soykırımda yakınlarını kaybeden Boşnak ailelerin yaptığı itirazı reddetti.
"Mediha Mustafic Mujic ve diğerleri" olarak bilinen davada, Boşnak aileler yakınlarının öldürülmesi nedeniyle Hollanda aleyhine dava açmış, ancak Hollanda'da görülen davada kurban yakınları haklı bulunmamıştı. Bunun üzerine aileler konuyu AİHM'e taşımıştı.
AİHM, Hollanda mahkemelerinde görülen davada, ilgili mahkemenin konuya ilişkin yeterince araştırma yaptığı gerekçesiyle itirazı reddetti.
AİHM'den yapılan yazılı açıklamada, yakınlarının ölümünden Srebrenitsa'da görev yapan BM'ye bağlı üç Hollandalı askerin sorumlu olduğunu savunan ailelerin itirazının, "kabul edilemez" olduğu belirtilirken, "İlgili itiraz başvurusunda yapılan araştırmalar kapsamında herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır." ifadesi kullanıldı.
Davada gerekli tüm araştırmaların hem uluslararası hem de ulusal düzeyde yapıldığı ifade edilen açıklamada, Hollanda'daki mahkemenin kararı "ön yargılı ve tutarsız" alındığı yönündeki iddiaların da kabul edilmediği bildirildi.
İtiraz başvurusunda bulunan kurban yakınları, 1995 yılında yaşanan Srebrenitsa soykırımında kaybettikleri yakınlarının ölümünden savaş zamanı bölgede görevli olan BM Barış Gücü askerlerini sorumlu tutmuştu. Hollanda'daki mahkemede 2013 yılında görülen davada, suç unsuru bulunmamıştı.
Hollanda'da temyize götürülen davadan sonuç alınmayınca, kurban yakınların konuyu AİHM'e taşımıştı.
MİLLETLE DALGA GEÇMİŞ!
AKP Kilis milletvekili Mustafa Hilmi Dülger, CNN Türk'te roket saldırılarını değerlendirdi
AKP Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger, Suriye'den atılan roketatar ve havan topu mermilerinin çok olmasına rağmen fazla can kaybının yaşanmadığını söyleyerek, "Her bir roketin bize Allah'ın korumasıyla düştüğünü düşünüyorum" dedi.
BU GÜNE KADAR 22 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ!
20 Eylül 2016 Salı
MHP VE CHP BU HÜKÜMETİN YAPTIĞI İHANETE KARŞI NE ZAMAN KONUŞACAK?BUNA KARŞI NE YAPACAKSINIZ?
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ SİZ NELER YAPACAKSINIZ?
RESMEN ART NİYETLİ DAVRANIŞTIR BU!
TÜRKÇEYİ HİÇ BİR OKULDA KİMSE YOK SAYAMAZ YASAKLAYAMAZ!! BU YANLIŞTAN ACİL DÖNÜLMELİ
BİRDE DÜŞÜNÜN MİLLETİN ÇOCUKLARINI ZORLA İMAM HATİPLİ YAPIYORLAR ÇİFTE SUÇ.
İmam hatiplerde Türkçe yasaklandı
Sınıfta, derste, teneffüste Türkçe konuşulmamasını isteyen Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, yaz tatillerini de Arapça öğrenimi için bir sorun olarak gördü. Bildirisinde "Türkçeyi yasaklamak" gibi uygulamaları kendisinin de uyguladığını belirten Yılmaz, aldığı sonuçları ise "Öğrencilerimiz Arapçayı çok sevdiler. Rüyalarında dahi Arapça konuşanlar oldu" ifadeleri ile aktardı.
Veliler ve öğrenciler TEOG nakil ve yerleştirme sorunları ile uğraşırken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) imam hatip liselerinde “Türkçe konuşulmasını yasakladı.”
Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, “Öğrenci Merkezli Arapça Öğretimi” başlığı ile yayımladığı bildirisinde, “Arapça öğretilirken ikinci bir dil kullanılmaması gerekir. Temel ilke olarak ilk dersten itibaren Arapça konuşulması benimsenir. Öğrenciler, öğretmenleri ile ancak Arapça diyalog kurabileceklerdir. Başka ihtimal yoktur. Öğrenci teneffüslerde öğretmeni ile ancak Arapça konuşabilir. Ya konuşur ya da yanında tercüman getirir” ifadelerini kullandı. “Türkçe öldü” başlığını kullanan kendisinin de öğretmenken bu yöntemi uyguladığını aktaran Yılmaz, aldığı sonuçları “Türkçe konuşmanın yasak olmasıyla öğrenciler mecbur kaldıkları için ister istemez Arapça konuşmaya başladılar. Rüyalarında dahi Arapça konuşanlar oldu” diye ifade etti. Bildiri ile sayısı yıldan yıla artarak 952’ye çıkan imam hatip lisesinde 675 bin imam hatipli için Türkçe yasaklanmış oldu.
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavı sonuçları, öğrenci yerleştirme ve nakil işlemleri ile gündemdeki yerini korurken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okulların açılacağı 15 Eylül tarihinden önce öğretmenlere yönelik hizmetiçi eğitim faaliyetlerine başladı. Bu kapsamda bakanlığın Din Öğretimi Genel Müdürlüğü de kapsamlı çalışmalar hazırladı.
“Mesleki Çalışma” adı verilen ülke çapındaki tüm din kültürü ve ahlak bilgisi, temel dini bilgiler, Kuranıkerim, Hz. Muhammed’in hayatı ve Arapça öğretmeninin katılacağı eğitim faaliyetlerinde okutulması ve tartışılması için bildiriler, dosyalar ve materyaller hazırlandı. Bu kitaplardan biri de MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Yılmaz tarafından “Öğrenci Merkezli Arapça Öğretimi: Etkinlikler ve Model Uygulamalar” başlığı ile hazırlandı.
‘Sadece öneri değil’
Kendisi de imam hatip liselerinde Kuranıkerim ve Arapça ağırlıklı dersler veren bir öğretmen olan Genel Müdür Yılmaz, uyguladığı ve “güzel sonuçlar aldığı”nı aktardığı etkinlikleri, model uygulamaları topladığı bildirisinde, “Bizzat uygulanmış ve tecrübe edilmiştir, sadece öneri değildir. Sınıf ve okul şartlarına göre kısmen veya tamamen uygulanabilir. Bir yılda uygulanması da öğrencilerin seviyelerine göre birkaç yıla serpiştirilebilir” ifadelerini kullandı.
AYNEN BU DÜNYANIN EFENDİSİYİZ DİYEN SAVAŞLAR AÇTIRAN,MÜSLÜMAN VE TÜRK KANI DÖKEN 13 MASON AİLEYİ GÖRMEZDEN GELENDEN NE SİYASETÇİ
NE CEMAATÇİ,NE TARİKATÇI,NE ŞEYH,NE HOCA OLUR!!
SAĞ,SOL SAVAŞINI,IRK,MEZHEP SAVAŞINI ÇIKARIP BİZİ BİRBİRİMİZE KIRDIRAN BUNLARKEN,İSLAM COĞRAFYASINI BÜYÜK İSRAİLİ KURMAK İÇİN YAKIP YIKAN,MÜSLÜMANLARI YOK EDEN BUNLARLA SAVAŞACAĞIMIZA NEDEN BUNLARIN PİS KALLEŞ OYUNLARINA DÜŞÜP KARDEŞ KARDEŞE DÜŞELİM?
UYANIN ARTIK!!
DÜNYANIN KANINI EMEN,TÜM SAVAŞLARI,KAOSLARI ÇIKARAN
MÜSLÜMANLARI PARAMPARÇA ETTİREN,TÜRKLERE SAVAŞ İLAN EDEN DÜNYAYI KENDİ MENFAATLERİNE İSTEKLERİNE GÖRE DİZAYN EDEN ROTSCHİLD VE ROCKEFELLER AİLELERİNE VE 11 TANE DAHA MASON AİLELERİNE
SİZ HİÇ CEMAATLERDEN,TARİKATLERDEN,ŞEYHLERDEN
HOCALARDAN TEK BİR ÇIKIŞ,KÖTÜ SÖZ DUYDUNUZMU?
BUNLARA SAVAŞ İLAN EDİLDİĞİNİ DUYDUNUZMU?
CEMAATLERİN TARİKATLERİN ASLİ GÖREVİ MÜSLÜMANLIĞA SAVAŞ AÇANLARA CİHAT İLAN İLAN EDİLDİĞİNİ DUYDUNUZMU?DUYAMAZSINIZ ÇÜNKÜ ONLARIDA KURDURAN
DESTEK VEREN BU AİLELERDİR!!
TIPKI İSLAM ÜLKELERİNİ VE BİZİM ÜLKEMİZDEDE SİYASİLERİ GERİ PLANDAN YÖNETTİKLERİ GİBİ!!
BUNLARA TEK SAVAŞ AÇAN ATATÜRK'TÜ!! DÜNYAYI KANA BULAYAN,KARDEŞİ KARDEŞİ DÜŞÜREN,KAOSLAR SAVAŞLAR ÇIKARAN BU MASON AİLELERE SAVAŞ AÇMAYAN SİYASİ PARTİLER VE SİYASETÇİLER,CEMAAT VE TARİKATLER,
HOCALAR,ŞEYLER BENİM NAZARIMDA BOŞTUR HÜKÜMSÜZDÜR,MÜSLÜMANLIKLARIDA BANA GÖRE TARTIŞMALIDIR.
18 Eylül 2016 Pazar
İstihbarat birimlerinden gelen uyarı üzerine polis ve jandarma PKK'nın başkaldırı anlamına gelen terörist saldırılarına karşı ülke çapında alarma geçirildi.
81 İl valiliğine gönderilen istihbarat raporunda, Kuzey Irak'tan yurda sızan ve kırsal alanda faaliyet yürüten PKK'lı teröristlerin başta güvenlik güçleri olmak üzere sivil halkı hedef alabilecek bombalı sabotaj ve intihar saldırılarına kalkışabileceği değerlendirildi.
CANLI BOMBA AVI
Alınan istihbari bilgiler üzerine özellikle Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya gibi metropol şehirlerde olası fedai eylemlere dönük güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkartıldı. Polis ve jandarma ekipleri bombalı araçlar ile canlı bombaların peşine düştü.
SANSASYONEL EYLEM
İçişleri Bakanlığı'nın 24'ü HDP-DBP'li belediyenin yönetimine kayyum atamasının ardından Kandil'deki sözde Yürütme Konseyi'nin örgüt mensuplarına Serhildan'ı başlatın talimatı verdiği belirlendi. Kayda alınan telefon görüşmelerinden PKK'nın Kuzey Irak ve Cerablus'a düzenlenen askeri harekatlar ile kayyum atamasına misilleme olarak şehirlerde sansasyonel eylemler yapılmasını istediği tespit edildi.
GİRİŞLERDE ARAMA
Polis ve jandarma timleri doğu-güneydoğu bölgesinde il çıkışlarında, batı illerinde ise şehir girişlerinde arama ve kontrol noktaları oluşturdu. Sınır illeri ile güneydoğudan metropol kentlere gelen özel araçlar ile otobüsler sıkı takibe alındı. Patlayıcı madde dedektör köpekleri de şüpheli görülen yolcuların otobüslerdeki bagajlarını kontrol etmek için görevlendirildi.
KÖPEKLER DEVREDE
Güvenlik güçleri, şehir giriş ve çıkışlarında yaptıkları yol uygulamalarında canlı bomba olabileceği yönünde haklarında istihbarat bulunan PKK'lı teröristlerin izini sürüyor. Bombalı eylemde kullanılmasından şüphe duyulan araçların tüm bölmeleri de dedektör köpeklerce taranıyor. 24 saat esasına göre sürdürülen arama-kontrol faaliyetlerinin ikinci bir emre kadar devam etmesi kararlaştırıldı.
17 Eylül 2016 Cumartesi
ATATÜRKE AYYAŞ DİYENLER İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!
OSMANLININ ZAMANINIDA ANLATSANIZA
HANGİ PADİŞAHLARIN İÇKİ VE OT İÇTİĞİNİDE SÖYLESENİZE!!
İÇKİYİ SANKİ İCAT EDEN,TÜRKİYEDE SATAN İLK SANKİ
ATATÜRK'MÜŞ GİBİ DAVRANAN ATATÜRKE SALDIRANLARA
BU KAPAK OLSUN!! HALİFELİĞİ ELİNDE BULUNDURAN
DİN ADINA FETVA YETKİSİ BULUNAN OSMANLIDA RAKI
İCAT EDİLMİŞTİ VE PADİŞAHLARIN ÇOĞUDA İÇKİ İÇERDİ!!
OSMANLIDA KURULAN İLK RAKI FABRİKASI
Rakı, ilk defa Türkiye'de üretilmeye başlanmış ve Osmanlı Devleti
döneminde Anadolu'da ve Rumeli'nde yaygın olarak içilen bir içecek haline gelmiştir. Tanzimat'tan sonra meyhanelerin çoğalmasıyla birlikte rakı üretiminde de artış olmuştur.
ilk rakı fabrikası, 1880'li yıllarda Sultan Abdülhamit döneminde, başmabeyinci ve maliye bakanlarından Sarıcazade Ragıp Paşa tarafından Tekirdağ yolu üzerinde Umurca Çiftliği'nde kurulmuştur. Umurca Rakı Fabrikası'nda üretilen Umurca Rakısı ve asıl adı "Bozcaada" (Tenedos) rakısı olan Deniz Kızı rakısı dönemin en kaliteli rakılarıydı. Osmanlılar döneminde azınlıklarda İstanbul'da rakı imalathaneleri açmışlardır.
Cumhuriyet döneminde Tekel Genel Müdürlüğü'nün kurulmasıyla rakı çeşitleri de arttı.
EMNİYET'TEN FLAŞ UYARI...
Emniyet Müdürlüğü, HDP mitingine yapılan bombalı saldırı ile ilgili açılan dava nedeniyle Diyarbakır'da olayların çıkabileceği uyarısı yaptı.
Diyarbakır'da geçen yıl HDP mitingine düzenlenen 4 kişinin öldüğü ve 210 kişinin yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin 5 sanık hakkında hazırlanan iddianame 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilirken, dosyanın güvenlik gerekçesiyle başka ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verildi. Mahkemenin yazdığı nakil talebinde davanın Diyarbakır'da görülmesi halinde provokatif eylemler, asayiş olayları ve bazı grupların karşı karşıya gelmesi ihtimali olduğu belirtilerek, "Davanın medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından yakından takip edilecek olması gözetilerek, yargılamanın Diyarbakır'da yapılmasının kamu güvenliği için tehlike olacağı düşünüldüğünden naklinin yapılması rica olunur" denildi.
KOBANİ EYLEMLERİNE BENZER OLAYLAR OLABİLİR
Dosyanın gönderilmesinin ardından Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan görüş istedi. Valiliğe yazı yazan Başsavcılık, davanın Diyarbakır'da görülmesinin güvenlik riski oluşturup oluşturmayacağını sordu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ise 12 Nisan 2016 günü davanın naklinin uygun olacağı konusunda görüş bildirdi. Emniyet Müdürü Adnan Taşdan imzalı yazıda IŞİD terör örgütü ve PKK/KCK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD arasında Kobani'de yaşanan çatışmalar sırasında ülkemizde de toplumsal olayların meydana geldiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi, "Mesai saatlerinde adliye binasına giriş yapacak şahısların GBT sorguları yapılmamaktadır. Anılan davanın özelliği düşünüldüğünde PKK/KCK ve DAEŞ/IŞİD terör örgütü yandaşları veya örgüt mensuplarınca provoke edilebileceği, adliyeye girişlerde her iki örgüt mensupları veya sempatizanlarının tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davanın birçok mağdurunun olması, kamuoyunca yakinen takip edilecek olması, medyada olay hakkında geniş bilgilere yer verilecek olması nedeniyle toplumda bir takım hassasiyetlerin oluşmasına neden olabileceği, Kobani eylemlerine benzer olayların vuku bulabileceği ön görülmektedir. Duruşmaların ilimizde yapılması durumunda karşıt grupların adliye binası ve çevresinde intikam alma duygusu ile hareket edebilecekleri, olası bir çatışma durumunda tarafların, adliyedeki vatandaşların, adliye personelinin, güvenlik görevlilerinin, çevreden geçen vatandaşların zarar görebileceği ihtimal dahilindedir. Kamu güvenliği bakımından yaşanması muhtemel tüm olumsuzlukların önüne geçmek adına davanın başka bir şehre naklinin uygun olacağı değerlendirilmektedir."
VALİ: PROVOKE EDİLEBİLİR
Emniyet Müdürlüğü'nün görüşünden sonra Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy da Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı yazarak davanın naklinin uygun olacağını bildirdi. Vali Aksoy tarafından 13 Nisan 2016 günü gönderilen yazıda davanın birçok mağdurunun bulunduğu belirtilerek, "Davanın PKK/KCK ve DEAŞ/IŞİD terör örgütlerinin yandaşları veya mensuplarınca provoke edilebileceği, ilimizin sosyal ve siyasi konumu gereği güvenlik risklerinin devamlı değişkenlik göstermesi nedeniyle muhtemel tüm olumsuzlukların önüne geçmek adına, başka bir ilde yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir"denildi.
BAŞSAVCI:TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN OLAYLAR OLABİLİR
Emniyet Müdürlüğü ve Valilik görüşünün alınmasının ardından dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, davanın nakline ilişkin 18 Nisan 2016 tarihinde Adalet Bakanlığı'na fezleke gönderdi. Davanın Diyarbakır'da görülmesi halinde provokatif eylemlerin olabileceğini belirten Başsavcı Solmaz, bazı grupların karşı karşıya gelme ihtimalinin olduğunu ifade etti. Soruşturma aşamasında şüphelilerin tutuklamaya sevk edildikleri sırada adliye dışında bazı grupların toplandığını ve şiddet içerikli sloganlar attığını hatırlatan Solmaz, "Olaya karışanların farklı görüşe sahip gruplar olduğu, duruşma zamanlarında tarafların gruplar oluşturarak birbirlerine karşı saldırıda bulunabilecekleri, alınacak ek güvenlik tedbirlerinin de yeterli olmayacağı ve üzücü olayların meydana gelme olasılığının mevcut olduğu değerlendirilmektedir. Tarafların duruşma günü adliye binasında karşı karşıya gelmesi durumunda telafisi mümkün olmayan olayların meydana gelebileceği, sanık veya sanık taraflarının adliyeye gelip gitmeleri sırasında öldürülmeleri kaçırılmaları veya kargaşa çıkması gibi kamu güvenliğini bozacak üzücü olayların meydana gelmesi ihtimal dahilinde olması nedeniyle davanın başka şehire naklinin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir"dedi.
AVUKAT KEZİBAN YILMAZ: TALEP HUKUKA AYKIRI
Davanın nakil talebi üzerine bazı mağdurların avukatı Keziban Yılmaz da bir dilekçe göndererek görüşlerini belirtti. Mahkemenin nakil talebinin hukuka aykırı olduğunu belirten Yılmaz, "Talebin kabul edilmesi durumunda müvekkillerin adil yargılama, etkili başvuru ve mahkemeye erişim hakları ile davanın makul sürede görülmesi ilkesinin ihlali sonucunu doğuracaktır. Gerekli ve yerinde bir araştırma yapmadan, katılan ve müştekilerin görüşlerini sormadan, soyut ve kişisel düşünce niteliğinde gerekçelerle nakil talebinde bulunulması Anayasa, yasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık oluşturmaktadır. Davanın Diyarbakır'da görülmesi durumunda olumsuz bir etki yaratıp yaratmayacağı hususunde bir değerlendirme yapmak için yeterli somut veri bulunmamaktadır"dedi.
Tarafların görüşünün alınmasının ardından dosyanın gönderildiği Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, bombalı saldırıya ilişkin açılan davanın Ankara'ya nakline karar verdi.
mehmetçik tv
15 Eylül 2016 Perşembe
TERÖRÜN ARTMASINDA BİR NEBZEDE BANANECİLERİN
BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASINCILARIN
BİŞEY OLMAZCILARIN,GÖRMEZDEN DUYMAZDAN GELENLERİN YÜZÜNDENDİR!!
EY MİLLET SİLKİNİN, VATANIMIZ BAYRAĞIMIZ ASKERE,POLİSE
KORUCUYA DUYARLI OL SAHİP ÇIK,FİLM,DİZİ,YARIŞMA
GEZME TOZMA,SİZİ ANCAK UYUŞTURUR,SONRA ÇOK PİŞMAN OLURSUNUZ,ARTIK YOKUŞ AŞAĞIDAYIZ DİKKAT ETMELİYİZ!!
HERKES SORUMLULUK ALSIN SESİNİ ÇIKARSIN
PARTİLER,STKLAR,HALK BİR OLUP MEYDANLARA İNSİN
TERÖRE,TERÖRİSTLERE KARŞI TEK YÜREK OLALIM
ONLARA DESTEĞİMİZİ HER ZAMAN CANLI GÖSTERELİMKİ
MORAL DESTEK GÖRSÜNLER
11 Eylül 2016 Pazar
CHP toplumun bir kesimine mesaj vereyim derken çoğuna
yanlış davranıyor!
HDP,DBP,nin belediyeleri AKP nin sözde çözüm süreci
diye başlattığı dönemde AKPnin görmezden gelmeleri
müsamahaları yüzünden bu belediyeler PKKya resmen
destekler vermedimi?hala vermiyorlarmı?
hendeklerin açılmasını,yollara bombaları koyduktan sonra asfaltlayan bu belediyeler değilmi?
belediye araçlarına bomba koydurup askeri,polis binalarına yollayan bunlar değilmi?PKKya her türlü desteği bunlar sağlamıyormu?belediyelerde pkklı teröristler çalışmıyorlarmı?
bazı belediye başkanları bu çalışanlardan emir almıyorlarmı?
bu kadar şehitleri bunlar yüzünden vermiyormuyuz?
CHP neden AKPnin yanlışlarına düşüyor?Türk ceza kanununda teröristlere destek ve yardım yapanların cezaları belli değilmi?
bunlarda tabiki teröre yardım ettiklerinden ceza almalılar!
CHP teröre destek olanlara artık mesafe koymalıdır,AKP mesafe koymadı müsamahalardan çok şehit verdik! Efkan ala 100 pkklı bile görseniz bırakın görmeyin dedi ne oldu gördük!Vb akplinin hataları tavizleri ülkemize çok pahalıya patlamışken birde bu hataya CHP düşmemelidir.
9 Eylül 2016 Cuma
Kilis'e yalandan durmadan roket attılar,buna ışid yapıyor dediler
en sonunda milleti ikna ettirdiler ve pat diye Türkiyeyi suriyeye
soktular! neymiş orda ışidliler varmış onlar temizlenecekmiş miş
Askerlerimiz verilen emirle yürümeye başladı ne yazıkki tanklarımız vuruldu,Şehitlerimiz oldu(ALLAH rahmet etsin)
suriye içinde ışidlileri temizlemek için iyice ilerlemeye başladık
peki sınırlarımızı ışidlilerden temizlediysek neden rakkaya doğru gidiyoruz?burası bizim için savaş değilmidir?burda büyük kayıplarımız olmazmı?bizim sınırlarımızı korumamız gerekirken
ileriye gitmek intihar değilmi?hem bunu kim için yapıcaz?amerika,israil,rusya ve ab içinmi?madem ışid düşman ışidi temizlemek isteyenler suriyeye gitmeden evvel önce ülkemizdeki ışidlileri temizlese daha doğru olmazmıydı?
ışid,pyd,ypg vb terör örgütleri özünde birdir! algı olarak bize farklı gösterilmeye çalışılıyorlar,hepsi cia'nın askerleridir,onlardan emir alırlar amaçlarıda suriyeyi,Türkiyeyi,iranı, ırak gibi bölmektir
hedefleride büyük israili kurmaktır(sözde önce kürt devleti kuracaklar,sonra onlar lağv olacak büyük israil doğacak)
biz Türkiye olarak sadece sınırlarımızı koruyalım,ne amerikanın
ne israilin,ne rusya nede ingilterenin.ab,nin askeri olmayalım
suriye sınırlarını koruyalım kollayalım,eğer suriyeye asker lazımsa
ülkemizde bulunan suriyeli erkeklerden 100bin kişilik ordu yapıp acilen asker eğitimiyle yetiştirelim silah verelim gitsinler ülkelerini korusunlar,neden bizim TÜRK Askerimiz onlar adına şehit düşsünki?eğer askerlerimiz ilerler ve büyük kayıplar verirsek hükümet bunun altında kalacaktır buda unutulmasın,askerlerimiz sınırlarımızda kalsın ülkemizi korusun yeter.
8 Eylül 2016 Perşembe
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN İMARDAN SORUMLU BİLDİĞİM KADARIYLA 5 TANE MECLİS ÜYESİ VAR BUNLAR
İSTANBULDA İMARLA İLGİLİ NASIL KARARLAR ALIYOR?
KİM İÇİN ALIYOR?ACABA BUNLARIN İÇİNDE FETOCU VARMI?
FETODAN SORUŞTURMAYA ALINAN İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR
BELEDİYESİNDEN VE İLÇE BELEDİYELERDEN KİMLER VAR?
AMERİKAYA HANGİ BELEDİYELERDEN HANGİ BAŞKANLAR
HANGİ YARDIMCILAR,HANGİ MECLİS ÜYELERİ GİTMİŞTİ?
UMARIM HEPSİ ZAMANLA ORTAYA ÇIKARILIR
PKKLILARA OPERASYONLAR BAŞLADI!!
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU ÜLKENİN EN BÜYÜK ASKERİ OPERASYONU DOĞU VE GÜNEYDOĞUDA BAŞLATILIYOR
DEDİ,BELEDİYE BAŞKANLARININ YERİNE KAYYUM ATANMAYA BAŞLADI,HDP LİLER VE BAZILARI BUNA KARŞI ÇIKIYOR!
HERKES MEYDAN OKUMAYA BAŞLADI ORTALIK ÇOK
ISINACAK,ÜLKEMİZİ KİM BÖLMEK PARÇALAMAK NİYETİNDE
İSE,ASKERİMİZE POLİSİMİZE SİLAH SIKIYORSA KİMSE
KUSURA BAKMASIN ARTIK KARŞILIĞINIDA GÖRMELİDİR
EĞER BÜYÜK OPERASYONLAR ÇIKARSA NE OLURSA OLSUN
BİZ MİLLET OLARAK KESİNLİKLE TERÖRE BULAŞMAYAN
İNSANLARIN ETNİKLERİNDEN,İNANÇLARINDAN MEZHEPLERİNDEN DOLAYI BİRBİRİMİZE DÜŞMEYELİM!!
7 Eylül 2016 Çarşamba
AKP OLAĞANÜSTÜ HALİ KENDİNE YONTMAYA BAŞLADI!!
kendine muhalefete edenleri,ATATÜRK'ÇÜLERİ,SOLCULARI
ÜLKÜCÜLERİ,CUMHURİYETÇİLERİ aradan çıkarmak için operasyonlar yapıyor!! dünde akıl mantık dışı şekilde Ülkücü gazetecileri Devlet Bahçeliye muhalefet ettiklerindenmi acaba gözaltına aldırdılar?diye millet düşünüyor,malum akplilerle devlet bahçeli çok iyi anlaşıyorlar,her iki tarafda muhalefete dayanamıyorlar yok etmek için birçok proje üretiyorlar!!
dün Tayyip erdoğan at izi izine karışmış olabilir dedi!! pardon
başta hükümet akpli değilmi?operasyonları yapan akp değilmi?
baktılarki operasyonlar akplileri fena etkiliyor feryat var,oy kaybı insan kaybı olacak hemen frene basıldı yoksa akp hükümeti dağılma noktasına gelecek,eğer operasyon akli bakan,milletvekilleri,il,ilçe başkanları,il,ilçe belediye başkanları
meclis üyeleri,bel.bşkn.yardımcıları,personellere uzamazsa adalet
asla yerini bulamaz ve millette infial yaratır! herkes çok iyi biliyorki akpnin her yerinde vıcık vıcık fetocular var,algı yaratmak için olağan üstünü kendi taraflarına kullanmak için başka görüşlerden
olanlara çevirmeyin! bu çok sırıtıyor,MİLLET gerçekten devlete ihanet edenlerin yakalanmasını istiyor keyfi veya algı değil.
5 Eylül 2016 Pazartesi
BENCE SONUNA KADAR OKUMALISINIZ!!
Önce iç savaş sonra işgal planı
Araştırmacı Erhan Altunay 15 Temmuz’un ardından önce terör saldırıları ve suikastların planlandığını, hedefin iç savaş ve İstanbul’un işgali olduğunu söylüyor.
Ezoterik örgütler ve paganizm konusundaki çalışmalarıyla tanınan araştırmacı ve yazar Erhan Altunay ile 15 Temmuz hain darbe girişimini ve sonrasında yaşanacakları konuşmak için Eyüp’te buluştuk. Eyüp, Müslümanlar için önemli olduğu kadar aynı zamanda çok gizli ve önemli örgütlerden birine de zamanında ev sahipliği yapmış (belki de hala yapıyordur) bir yer ve bu da söyleşimize ayrı bir atmosfer katıyor. Zaten İstanbul siluetini camilerin süslediği, Yahudilerin engizisyondan kaçarak sığındığı, Ortadoksların göz bebeği, Vatikan’ın hep takip ettiği ve pek çok gizli örgütün kutsal emanetleri aradığı bir yüce şehir…
KEHANETLERİN İZİNDE BİR YAPI
? Türkiye’ye saldıran tüm terör örgütlerini yönlendiren bir üst aklın varlığı artık konuşuluyor. Bu üst aklın nihai amacı nedir sizce?
Bu yapı Tevrat’taki kehanetleri izliyor. Bunlara inananlar şövalye geleneğini takip eden insanlar. İnandıkları kitapta Ortadoğu’da bazı bölgelerin yıkılacağı söyleniyor. Babil/Irak, Asur/Suriye… “Filistinlileri abluka altına alıp aç bırakacaksınız” deniyor. Sonra Yahudiler ile Hıristiyanlar arasında savaş çıkacak. Bunlardan sonra da Süleyman Tapınağı eski yerine (Kudüs) kurulacak ve Mesih gelecek. Ve Tanrı Tevrat’ta “Bunları sizinle değil başkalarının eliyle yapacağım” diyor. Şu an DAEŞ’in attığı her adım Tevrat’ta yazıyor. Talmud’da “Palmira yıkılacak ve Rab bundan hoşnut olacak” yazıyor. Bakıyorsunuz DAEŞ sürekli Palmira’ya saldırıyor. Sırada Mısır var ve DAEŞ piramitlere saldıracağını açıkladı. Mesih’in gelebilmesi için tüm bu kehanetlerin gerçekleşmesi lazım.
? Türkiye’de ne yapacaklar bundan sonra?
Bir sonraki adım iç savaş planı.
KUTSAL EMANET BULACAKLAR
? Böyle bir zemin var mı Türkiye’de?
Var ve bunun için arka arkaya terör saldırıları ve suikastlar gelebilir. (Bu söyleşinin yapıldığı tarihten sonra Gaziantep'teki terör saldırısı ve Kılıçdaroğlu'na suikast girişimi gerçekleşti) İkinci olarak da ekonomik bir darbe. DAEŞ Suriye ve Irak’taki gibi burada aktif hale gelebilir. Ve İstanbul’u işgal planı tekrar devreye girer.
? Nasıl olacak bu?
Ayasofya’da kutsal emanet bulunabilir. DAEŞ de Ayasofya’yı vurmak için tehdit ederse Türkiye’de de iç savaş durumu oluşursa BM, ben İstanbul’u ve Ayasofya’yı koruyacağım diyerek İstanbul’u işgal edebilir. İstanbul’u işgal etmek için tüm koşullar hazırlanıyor. Bu amaç için her şeyi yaparlar. Bundan kurtuluşun tek yolu birlik ve beraberliği muhafaza etmek.
Amaç BM müdahalesi
? Ya Ayasofya’da kutsal emanet bulamazlarsa…
Mutlaka bulurlar. Bulamazlarsa da bulmuş gibi yaparlar. Bu kısmı özellikle söylüyorum. BM’nin bir ülkeye nasıl kolayca girebildiğini Afrika’da Liberya’dayken bizzat gördüm. Bu örgüt işgal için her türlü oyunu çevirebilir.
Arkadaki güç Tapınak Şövalyeleri
Türkiye ne yazık ki para üzerinden küresel sisteme yön veren gizli yapıların kirli savaşının ortasında kaldı.
Tapınakçılar 11. yy’da Kudüs’e giden Hıristiyan hacıları korumakla görevliydi. Kudüs’e giden hacılar altınlarını Avrupa’da Tapınakçılar’a veriyor ve karşılığında bir senet alıyor. Sonra bu senedi Kudüs’te onlara verip altınlarını alıyor. Tapınakçılar da bu iş üzerinden komisyon alıyor. Bu adamlar bunu yaparken kağıda para basabileceklerini ve hatta böyle böyle karşılıksız para basabileceklerini keşfediyor. Bunu da sisteme soktuklarında zengin olacaklar. İşte üst akıl şu anda bunu yaparak, parayla olayların akışını kontrol eden bu yapı.
Dünya sisteme sokulan büyük miktarda sanal para var. Bu para silah, petrol ve uyuşturucuyla sisteme sokuluyor. Maalesef, Türkiye tam da bu olayların ortasında kalıyor. Dolar ağırlıklı olarak, petrol ve silahla, euro ise PKK da kullanılarak uyuşturucuyla sisteme sokuluyor.
-Yani Türkiye ve Euro ve dolar savaşının merkezinde?
Maalesef.
Illüminati’nin sembol diliyle konuşuyor
“Gizli örgütlerin FETÖ yapılanmasında akıl hocalığı yaptığına inanıyorum. Üstelik örgüt öğretisinin bilinçaltına yönelik kısmındaki yöntemlerin benzerliği de şaşırtıcıdır. Bunların ‘ışık’ terminolojisini kullandığını görüyoruz. ‘Işık evleri’ gibi... İllüminati, ışık kökünden gelen ve aydınlanma anlamına gelen bir kelimedir. Aynı terminoloji FETÖ’de var”
Gülen'den haçlı selamı
“Batı’ya ve İbni Arabi’ye mahsus terimler kullanıyor. Gülen, son konuşmalarından birinde haçlı seferlerinin üç komutanı, Filip, Barbarosa ve Aslan Yürekli Richard’ın adını andı. Bu da çok ilginç. Gülen’in bu konuşmalarını kim hazırlıyorsa tüm gizli sembolleri kullanıyor.”
Dolar seri katilin imzası
Dolar kendi aralarında haberleşmelerini sağladı. Üzerindeki sembollerin elbette ezoterik örgütlere, üst akla bir atfı var. Bir dolar üzerindeki semboller aslında Tapınakçıların (Tapınak Şövalyeleri) senetleri üzerindeki semboller yani birbirlerini tanıma yöntemi. Bu durumu seri katillerin cinayetlerine benzetmek en doğrusu. Her seri katil, arkasında mutlaka bir ipucu bırakır. Kendisinin ne kadar zeki olduğunu bıraktığı ipucu ile göstermek ister. “Bana ulaş, beni anla, ne kadar üstünüm gör” der.
BİZ HÜKÜMETE ÜLKEMİZDEN YABANCI ASKERLERİ,ÜSLERİ ATIN DEDİKÇE BUNLAR YANLIŞ ANLIYOR!!
YİNE GAZİANTEP'E 50 AMERİKAN ASKERLERİ VE TOPÇU ROKET GETİRMİŞLER,NEDEN GETİRTTİNİZ?NEDEN İZİN VERDİNİZ?BİZ ÜLKEMİZİ KORUYAMIYORMUYUZDA BU KATİL HAİN AMERİKALILARI ÜLKEMİZDE KONUŞLANDIRIYORSUNUZ?
50 ABD askeri Gaziantep’te
ABD’nin Türkiye’ye gönderdiği ve hafta sonu IŞİD’e karşı kullanılan HIMARS (Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi) füze sistemi için 50 civarında ABD askerinin Türkiye’ye geldiği bildirildi.
92 kilometre menzile ve hızlı hareket kabiliyetine sahip HIMARS bataryaları Gaziantep Almalıtepe’de TSK’ya ait savunma füze sisteminin yanına konuşlanmış durumda.
Türkiye’ye konuşlandırılan 2 araçlık ve 30 namlulu sistemin bundan sonra da terör örgütü IŞİD’e karşı kullanılması bekleniyor. IŞİD’e karşı kullanılan HIMARS (Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi) füze sistemi için 50 civarında ABD askerinin Türkiye’ye geldiği bildirildi.
4 Eylül 2016 Pazar
BAŞBAKAN ÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPTIKİ YENİLİR YUTULUR DEĞİL!! NE DEMEK PKKLI,VE PKK SEMPAZİTANI 14 BİN ÖĞRETMENİ BAŞKA YERE GÖNDERİCEZ!! OLAĞANÜSTÜ HAL
NEDEN ÇIKARILDI?FETOCULARA VARDA NEDEN PKKLILARA YOK?FETO NEYSE PKKDA O DEĞİLMİ?NEDEN BU AYRIMCILIK?
SADECE EĞİTİMDE DEĞİL DEVLETİN TÜM KURUMLARINDA
FETOCULAR NASIL AYIKLANIP ATILIYORSA PKKLILARDA
TESBİT EDİLİP ATILMALIDIR!! AYRIM YAPILMAMALIDIR
BU GÜNE KADAR PKKLILARA GÖSTERDİĞİNİZ İLTİMAS
ÇÖZÜM ADI ALTINDA GÖRMEZLERİNİZ,MÜSAMAHALARINIZ
YETMEDİMİ?DEVLET KURUMLARINDA NE FETOCULAR
NE PKKLILAR OLMAMALI,AYRIM YAPILMAMALIDIR.
AŞAĞIDAKİ OKUL MÜDÜRÜ ASKERLE ÇATIŞMADA
ÖLDÜRÜLEN AHMET AKDENİZDİR,BUNLARDAN DEVLETİN HER KURUMUNDA NE YAZIKKİ FAZLASIYLA VAR.
3 Eylül 2016 Cumartesi
SAHİP ÇIKIN YOKUŞ AŞAĞIYA GİDİYORUZ
HERŞEY SİZE LAYLOM GELEBİLİR AMA ÖYLE DEĞİL
BU ÜLKE KARIŞIRSA ATEŞ HEPİMİZİ YAKACAK ARTIK GÖRÜN
SORUMLU DAVRANIN,HİÇBİRŞEY OLMUYORMUŞ GİBİ DAVRANMAYIN!!! AYRIMSIZ BİR OLMALIYIZ
VATANIMIZA,ASKER,POLİS,GAZİ VE ŞEHİTLERİMİZE SAHİP
ÇIKMALIYIZ,SİYASETLE İLGİLENMELİYİZ,ÜLKEDE NELER OLUYOR TAKİP ETMELİYİZ,TAŞIN ALTINA ELLERİMİZİ
SOKMALIYIZ,YOKSA BAZI ŞEYLER İÇİN ÇOK GEÇ OLABİLİR!!
2 Eylül 2016 Cuma
ELİN UKRAYNALILARI ASKERLERİNİN ÖLÜMLERİNE NASIL SAYGI GÖSTERİYOR(HELAL OLSUN)
HESAPTA BİZ ASKER SEVENLER,ASKERİNE POLİSİNE SAHİP ÇIKANLARSA HER GÜN BİR ÇOK ŞEHİT VERİRKEN
NE ŞEHİTLERİMİZE,GAZİLERİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!
NE ŞEHİTLERİMİZE,GAZİLERİMİZE SAYGI DUYUYORUZ!
NEDEN BÖYLEYİZ?BİRİLERİNİN BİZİ UYUTMASINA NEDEN
İZİN VERİYORUZ?NEDEN HERGÜN NÖBET TUTAR GİBİ
ASKERLERİMİZ,POLİSLERİMİZ İÇİN SOKAKLARA ÇIKMIYORUZ!
ONLAR İÇİNDE NÖBET TUTMUYORUZ?BÖYLEMİ SAHİP ÇIKICAZ VATANIMIZA,ASKERİMİZE,POLİSİMİZE?BU ŞEHİTLERİMİZ UNUTMAYIN VATANLARI VE MİLLETİ İÇİN
CANLARINI,KOLLARINI,GÖZLERİNİ,BACAKLARINI VB,UZUVLARINI KAYBEDİYORLAR!!!
ARTIK HEPİMİZ SİLKİLENELİM UYANALIM ŞEHİTLERİMİZE
GAZİLERİMİZE VATANIMIZA SAHİP ÇIKALIM,SAYGI DUYALIM
UKRAYNALILARDAN NEYİMİZ EKSİK KENDİMİZDEN UTANALIM
VİCDAN MUHASEBESİ YAPALIM HAYDİ ELELE OLALIM.
VATANIMIZI,ASKERİMİZİ,POLİSİMİZİ,NE HAİN FETOYA,NE KALLEŞ HAİN PKKYA,NE IŞİDE,NE BAŞKA TERÖR ÖRGÜTLERİNE,NE KÖTÜ NİYETLİ BAZI SİYASİLERE YEM ETMEYELİM.
KİM KARDEŞİNİN ÖLÜMÜNE ÜZÜLMEZ?
KİM SUÇLAMAZ?EĞER YARBAY AKPYİ DEĞİLDE
CHPYİ,MHPYİ SUÇLASAYDI KAHRAMANDI!!
FETOCU OLSA TUTUKLANIRDI AMA DEĞİL EEE PEKİ
NEDEN ORDUDAN VATANINA BAĞLI YARBAYI ATTINIZ?
NE MİLLETE NEDE ALLAHA BUNUN VE BUNUN GİBİ
SUÇSUZ YERE SADECE SİZDEN OLMADIĞI İÇİN,HİÇ BİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞI OLMAMASINA RAĞMEN
ATILANLARIN HESABINI VEREMİYECEKSİNİZ
Şırnak’ta jandarma karakoluna düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze töreninde sarf ettiği sözleriyle gündeme gelen Yarbay Mehmet Alkan, dün gece yayınlanan KHK ile ordudan ihraç edildi.
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayvalık köyünde bulunan Ayvalık Jandarma Karakolu’na 21 Ağustos 2015’te düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Yüzbaşı Ali Alkan’ın Osmaniye’deki cenazesinde sarf ettiği sözleriyle gündeme gündeme gelen Yarbay Mehmet Alkan, dün gece yayınlanan son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edildi.
Alkan, kardeşinin cenaze töreninde “Buranın vatan evladı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine doymadı, dünyaya doymadı, bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Şu güne kadar ‘çözüm’ diyenler neden şimdi ‘sonuna kadar savaş’ diyor” demişti.
Bu sözlerden sonra Alkan hakkında soruşturma başlatılmış ve uyarı cezası verilmişti.
“Vicdanım rahat başımı yastığa koyup uyuyacağım”
Yarbay Alkan, ordudan ihraç edilmesine Facebook hesabında tepki gösterdi:
“Hayatımın hiçbir döneminde FETÖ ile irtibatım olmamıştır, selam dahi vermedim ama yılardır bu örgütle beraber olanlar tarafından FETÖ’cü diye atıldım… Bu iş tamamen çığırından çıktı… Elbet sorulur hesabı.. Zulüm ile abad olanın sonu berbad olur…
“Gecenin bu saatinde hakkımda sorgusuz sualsiz işlem yapanlara sesleniyorum: Benim vicdanım rahat başımı yastığa koyup uyuyacağım… Ya siz zulüm sahipleri, rahat olacak mısınız…
“Sizden hakkımı almadan ve helak olduğunuzu görmeden ölmeyeceğim… Sonuna kadar mücadele… Allah belanızı versin… Aynı haksızlıklara uğramadan ölmeyin siz de.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)